Mesajı Okuyun
Old 27-02-2007, 00:36   #91
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Hekimbaşı


Şiddet iz bırakmadan kaybolmaz.Bu iz fiziksel olabilir veya olmayabilir.Ama her durumda şiddetin ruhsal nekrozunu şiddet mağdurunda bulabilirsiniz.

Öldürme tehtidi ile gerçekleştirilen bir tecavüz sonrasında mağdurun direnme şansı yoksa,ya da iradesini engelleyen bir başka sebeple hayır diyemiyorsa,kadında fiziksel darp belirtileri aramak çok da sonuç vermeyecektir.

Kaldı ki fiziksel darp uygulanan vakalarda bile delillerin nasıl değerlendirildiği,cinsel şiddete ilişkin eğitimden geçmemiş hekimlerin nasıl yanılabileceğini de bir çok örnek göstermektedir.

Bu nedenle öncelikle kavram olarak evlilik içi tecavüz kavramını kabul etmek,gerekli eğitimden geşmiş hekimlerin bu alanda faaliyet göstermesini sağlamak,şiddetin fiziksel ve ruhsal izlerini delillendirmek gerekmektedir.

İddialar bu sistem sayesinde somut hale gelir.

Alıntı:
Hiçbir biçimde çocuk yapılmasına olanak tanımayacak davranışları

Konumuz gebelikten kaçınma veya korunma değildir.
Evlilik içi tecavüzün amacı sizin tabiriniz ile çocuk yapmak değildir.Öyle olsaydı adet görmeyenler,histerektomi operasyonu geçiren kadınların evlilik içi tecavüz mağduru olmamaları gerekirdi.

Ya da doğum kontrol yöntemi kullanmak konusunda anlaşmış eşler arasında "çocuk yapmak" cinselliğin amacı olamayacağına göre,tecavüz bu eve de uğramazdı.

Azospermi olan erkeklerin asla tecavüz sanığı olmamaklığı gerekirdi.

Evlilik içi tecavüzün yıkıcılığını , hukuk dışılığını konuşurken çocuk yapma niyetini konuşmanın yanlış bir seçim olduğunu düşünüyorum.


Alıntı:
Evlilik akdinin neleri içerdiği açıktır
.

Evlilik aktinde tecavüz serbesttir mi yazıyor sn.Hekimbaşı.


Alıntı:
Eğer yazılı bir evlilik akdine konu olmadı ise, bu tür davranışların hoş görülmesi ve yargı yoluyla ödüllendirilmesini doğru bulmuyorum.


Tecavüz ,sadece tecavüzüdür ve evlilik içi veya dışı olması onun niteliğini değiştirmemektedir.
Evlilik akti olmayan kişiler arasında olması tecavüzü hoşgörmeye sebep gösterilemez.

Sonuç olarak Sn.Hekimbaşı:Savlarınızı fazla gecikmiş
buluyorum.Bu tartışmalar fazlası ile yapılmış ve TCK da evlilik içi tecavüz kabul edilmiştir.

Orduya güvendiğiniz kadar yargıya da güvenmenizi dilerim.

TCK da kadının insan hakları için inanılmaz gayretler sarfetmiş,güçlü dirençlere rağman yasada devrim niteliğinde düzenlemelere yol açmış bulunan bütün kadınları ve destek verenleri saygıyla selamlıyor, alkışlıyorum.

Saygılar