Mesajı Okuyun
Old 06-01-2009, 19:04   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Süre; kesinleşmiş kararın, davacı işçiye tebliğinden itabaren işlemeye başlar diye anlıyorum ...

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 2007/9-326
Karar: 2007/353
Karar Tarihi: 13.06.2007

ÖZET: Davalı tarafça kararın temyiz edilmesi üzerine süre aşımı nedeni ile temyiz talebinin reddine ilişkin Yargıtay kararı davacı tarafa tebliğ edilmiş, davacının işverene başvurusu ise on günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra yapılmıştır. Davacı işçi tarafından, kesinleşen işe iade kararının tebliğinden itibaren on gün içinde işverene başvurma şartı gerçekleşmemiş olduğundan boşta geçen süre ve işe başlatılmama tazminatı hakkı doğmamıştır. İsteklerin reddi gerekir.


(4857 S. K. m. 21)

Dava: Taraflar arasındaki <işçilik hak ve alacakları> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 3.İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 07.03.2006 gün ve 2005/498 E. 2006/89 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 22.11.2006 gün ve 2006/11483 E. 2006/30849 K. sayılı ilamı ile,

(...Davacı, açmış olduğu işe iade davası sonunda feshin geçersizliğine, işe iadesine karar verildiğini, verilen kararın davalıya 03.11.2004 tarihinde tebliğ edildiğim, davacı tarafça 09.11.2004 tarihinde işe başlatılması için müracaat ettiğini kayıt numarası verilmemesi nedeni ile 10.11.2004 tarihli ihtarname ile işe başlatılma talebinde bulunmasına rağmen, davalı tarafça işe başlatılmadığını ileri sürerek dört aylık ücret tutarında tazminat ve boşta geçen süreler nedeni ile dört aylık ücret alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.

Davalı, davacının 09.11.2004 ve 10.11.2004 tarihlerinde iki kez başvurusunun olduğunu, başvuruların kararın kesinleşmesinden önce olması nedeni ile reddedildiğini, Yargıtay'dan gelen kararın davacıya 22.03.2005 tarihinde tebliğ edilmesinden ve 10 günlük başvuru süresinden sonra 23.05.2005 tarihli dilekçe ile başvurduğunu, ileri sürmüştür.

Mahkemece işe başlatmama tazminatı ve dört aylık ücret taleplerinin kabulüne, karar verilmiştir.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 9 ve 10.11.2004 tarihlerindeki işe iade için başvurularının, işe iade kararının kesinleşmesinden önce yapıldığı anlaşılmaktadır. İşe iade kararının kesinleşmesinden önce yapılan bu başvurular geçerli değildir. Öte yandan davalı tarafça kararın temyiz edilmesi üzerine süre aşımı nedeni ile temyiz talebinin reddine ilişkin Yargıtay kararı davacı tarafa 22.03.2005 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacının işverene başvurusu ise 10 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 23.05.2005 tarihinde yapılmıştır. Bu durumda davacı işçi tarafından, kesinleşen işe iade kararının tebliğinden itibaren on gün içinde işverene başvurma şartı gerçekleşmemiş olduğundan boşta geçen süre ve işe başlatılmama tazminatı hakkı doğmamıştır. Anılan isteklerin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm altına alınmış olması hatalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davalı vekili

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 13.06.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları

Saygılarımla,