Mesajı Okuyun
Old 30-01-2012, 08:30   #2
Av. Hakan VARAN

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2000/12-1056
Karar: 2000/1062
Karar Tarihi: 21.06.2000
ÖZET: Nafaka hükümleri dışında aile ve şahsın hukukuna ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra olunamaz. İcra takibinin dayanağı ve boşanma konulu ilamın eklentileri olan tazminat istekleri de yukarıda yazılı hüküm gereği kesinleşmedikçe takip konusu yapılamaz. Tazminat talepleri boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğinden faizinde hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren istenmesi mümkündür. Merci hakimliğinin gerekçesinde yer alan ve faizin karar tarihinden başlatılacağına ilişkin dairemiz ilkesi, kesinleşmeden takibe konulabilecek olan ilamlarla ilgili olup, olaya uygulanma olanağı yoktur.
(1086 S. K. m. 443)
Dava: Taraflar arasındaki "itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Dörtyol İcra Tetkik Mercii Hakimliği'nce davanın kabulüne dair verilen 24.6.1999 gün ve 1999/102 E-93 K. sayılı kararın inelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 5.10.1999 gün ve 1999/10439-11706 sayılı ilamı ile;
(...HUMK'nun 443. maddesi gereğince nafaka hükümleri dışında aile ve şahsın hukukuna ilişkin hükümler kesinleşmedikçe icra olunamaz. İcra takibinin dayanağı ve boşanma konulu ilamın eklentileri olan tazminat istekleri de yukarıda yazılı hüküm gereği kesinleşmedikçe takip konusu yapılamaz. Bu durumda tazminat talepleri boşanma hükmünün kesinleştiği tarihte muaccel hale geleceğinden faizinde hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren istenmesi mümkündür. Merci hakimliğinin gerekçesinde yer alan ve faizin karar tarihinden başlatılacağına ilişkin dairemiz ilkesi, kesinleşmeden takibe konulabilecek olan ilamlarla ilgili olup, olaya uygulanma olanağı yoktur. O halde mercice, itirazın yukarıda yazılı ilkelere göre değerlendirilerek yapılacak inceleme sonunda hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Karar: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosydaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 21.6.2000 gününde, oybirliği ile karar verildi.

nafaka ilişkin hükümlerin uygulanmasında kesinleşme şartı aranmamaktadır. İİK 344. maddesine gözatmanızı tavsiye ederim. ayrıca;

4949 SAYILI YASA
Madde 97.- 2004 sayılı Kanunun 344 üncü maddesinin başlığı aşağıdaki şekilde değiştirilmiş ve maddeye ikinci fıkradan sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir. Nafakaya ilişkin kararlara uymayanların cezası:

Mahkemece ara kararı ile hükmedilen nafakayı ödemeyen borçlular hakkında da birinci fıkra hükmü uygulanır.