Mesajı Okuyun
Old 18-04-2007, 17:17   #2
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan

*İsteyebileceklerine ilişkin bir kararı aşağıya alıyorum.
*Sigorta primlerinin yükümlüsü işveren olduğu için bu talep mahkemeyi bağlamaz. İşverene haricen ödeme yapabilirler.
*Re'sen inceleme mecburiyeti bulunduğundan davacının talebi açıklattırılacak veya açıklanan maddi olay yorumlanarak talebin ne olduğu mahkemece keşfedilmeye çalışılacaktır.
Saygılarımla...

T.C.
YARGITAY
HUKUK DAİRESİ 21
Esas No.
2004/6617
Karar No.
2004/9386
Tarihi
08.11.2004
Davacı, murisi H. T.'nin davalılardan işverene ait işyerinde 17.3.1986-30.5.1988 tarihleri arasında asgari ücretle geçen çalışmalarının tesbitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin reddine karar vermiştir.

Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Mesut Balcı tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

Mahkemece davacının 17.3.1986 ila 30.5.1988 yılları arasında sürekli olarak davalı işverenin inşaatlarında çalıştığının tesbitine ilişkin istemi mahkemece çalışmaların kesintili olarak geçtiği ve bu yöndeki karinenin aksi kanıtlanamadığı gerekçesi ile reddedilmiş ise de bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.

Gerçekten, bu tür davaların kanıtlanması yönünden yasa özel bir prosedür öngörmemiştir. İnandırıcı olmak koşulu ile her türlü kanıttan yararlanılarak sonuca gidilebilir. Öte yandan bu tür hizmet tesbitine ilişkin davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan delillerin yeterli görülmemesi durumunda re'sen araştırma yapılması gerektiği Yargıtay'ın yerleşmiş görüşlerindendir.

Dava konusu olayda davacının 17.3.1986 tarihli işe giriş bildirgesinin davalı işverence verildiği ve 1986/1 döneminde 30 gün çalışmasının bildirildiği, çıkışının verilmediği, 1986 yılından sonra da bu işyerinden SSK.'na bordro verilmediği dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmaktadır. Davacının bildirilen 30 gün çalışmasının dışında geçtiğini ileri sürdüğü hizmetlerini her türlü delil ile kanıtlaması olanağı vardır. Dinlenen tanıklardan 1986 yılı bordrolarında ismi geçen tanıklar davacının çalışmalarını doğrulamışlardır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş, tanık sözleri de dikkate alındığında müteahhit olan işverenin birden fazla işyeri bulunduğu ve işverenin işçilerini muhtelif işyerlerinde dönüşümlü olarak çalıştırdığı anlaşıldığından işverenin diğer tescilli işyerlerini araştırmak ve bu işyerlerinin bordrolarında ismi bulunan tanıkların bilgilerine re'sen başvurmak ve diğer delillerle birlikte değerlendirerek hüküm kurmaktan ibarettir.

Mahkemenin yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olguları göz önünde tutmaksızın yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.