Mesajı Okuyun
Old 24-09-2007, 13:48   #2
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1997/17647
K. 1997/21511
T. 15.12.1997
• KREDİ VE AVANS ( İşverenin İşçiye Ücretinden Kesilmek Üzere Vermesi )
• HİZMET AKDİNİN OLMAMASI ( Kredi ve Avansın Verilmemiş Olması )
• ÜCRETTEN KESİLMEK KAYDIYLA KREDİ VE AVANS VERİLMESİ ( Arada Hizmet Sözleşmesi Yoksa Verilmemiş Sayılması )
• PRİM ALACAĞI İSTEMİ ( Primin Yasal ve Akdi Dayanağı Araştırılarak Karar Verilmesi )
5521/m.1
1475/m.26
ÖZET : İşverenin işçiye ücretinden kesilmek üzere verdiği kredi-avans, aralarında yaptıkları sözleşmeye göre verilmiş olup hizmet akdi kurulmamış olması durumunda böyle bir kredinin verilmesinin olanaklı olmadığı düşünülmelidir. prim alacağı istemi konusunda öncelikle primin yasal ve akdi dayanağı araştırılarak karar verilmelidir.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla prim alacağının, karşı davacı ise kredi alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, karşı davayı reddetmiş, asıl davayı kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı Kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı ve karşı davalının temyiz itirazları yerinde değildir.
2 - Davalı ve karşı davacının temyizine gelince;
a - Davalı ve karşı davacı işveren, davacı ve karşı davalı işçinin aldığı bir araba dolayısı ile ücretlerinden kesilmek üzere kredi avans olarak verdiği borçtan kalan, yani ödenmeyen 14 adet bono bedelinin ödenmediğini ileri sürerek bunun tahsiline karar verilmesini istemiş, mahkemece bu alacağın hizmet akdinden doğmadığı kabul edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Ancak belirtmek gerekir ki, işçiye verilen bu kredi aralarında yaptıkları sözleşmeye göre verilmiş olup hizmet akdi kurulmamış olması varsayımından böyle bir kredinin verilmesinin mantıken mümkün olmadığı düşünülmelidir. Bir başka anlatımla bu kredi borcu da hizmet akdinden doğmuştur.
Böyle olunca işin esası incelenerek karşı dava yönünden hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Bu itibarla yazılı şekilde görevsizlik kararı tesis edilmiş olması hatalıdır.
b - Davacı işçi 150.000.000 TL. prim alacağı isteğinde bulunmuş ve mahkemece dinlenen bir davacı tanığına itibar edilerek talep konusu miktar aynen hüküm altına alınmış ise de öncelikle bu tür bir primin yasal ve akdi dayanağı araştırılmalı, işyerinde böyle bir uygulama olup olmadığı, varsa miktarları belirlenmelidir. Bunun için de işyeri kayıtları, bordro ve ödeme belgeleri getirtilmeli, tarafların diyecekleri sorulmalı ve gerektiği takdirde bilirkişiye de başvurularak düşünceleri tespit edilmeli ve böylece tüm deliller toplanıp bir değerlendirmeye tabi tutularak bir karar verilmelidir. Mahkemece bir tanığın soyut anlatımlarına dayanılarak isteğin kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA 15.12.1997 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/17253
K. 1996/24320
T. 26.12.1996
• PRİM ALACAĞI ( Varlığının ve Tutarının Belirlenmesi İçin İşyeri Defter ve Kayıtlarının İncelenmesinin Gerekmesi )
• İŞYERİ DEFTER VE KAYITLARI ( Prim Alacağının Belirlenmesi İçin Hesaplanmasının Gerekmesi )
1475/m.26
ÖZET : Prim alacağının varlığının ve tutarının belirlenmesi için işyeri defter ve kayıtlarının incelenmesi gerekir. prim alacağının dayanakları bulunduğunda bir yılı tamamlama koşulu aranmaz.
DAVA : Davacı, ihbar ve kıdem tazminatıyla ücret ve prim alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2 - Davalının temyizine gelince;
Davacı, 1994 yılı prim alacağını talep etmiş mahkemece mütalaasına başvurulan bilirkişi raporu esas alınarak istek gibi karar verilmiş ise de bilirkişi raporunda primin dayanağı miktar ve değerlendirilmesi yapılmadan salt davacının açıklamaları ve bir tanığın anlatımına göre hesaplama yapılmıştır. Böyle bir alacağın var olup olmadığı ve miktarının tesbiti işyeri defter ve kayıtlarının incelenmesini gerektirir. Bu konuda belirtilmelidir ki prim alacağının dayanakları bulunduğu takdirde bir yılı tamamlama şartı aranmaz. Eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebepten BOZULMASINA, 26.12.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi