Ülkemizde güzel insanlar bulunduğunu ama buna rağmen güzel gelişmeler olmadığını göstermesi açısından aşağıdaki haber bana ilginç geldi:

''''BM Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) , Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. İoanna Kuçuradi'ye 2003 Felsefe Ödülü’nü verdi.'''' (aa)

Birleşmiş Milletler gibi bir örgütten ödül almak büyük bir başarıdır. Sayın Prof. Dr. Kuçuradi’nin elini öpüyorum: kendisine hayranlığımı sunuyorum.

***

Böylesine güzel insanlar hukuk dünyamızda da var. Ama tıpkı felsefede olduğu gibi hukuk dünyamızda da beklenen gelişmeler olmuyor, olamıyor.

Tek tek insanlarımızın başarısına toplum olarak ayak uyduramıyoruz. Başarılarını paylaşacak, yüceltecek bir şeyler yapamıyoruz. Hukuk alanında başarılı olanlara ilişkin örnek vermek istemiyorum; adını zikredemeyeceğim diğer değerli hukukçulara haksızlık etmekten korkuyorum.

Ama en azından şu örneği vermeden de geçemeyeceğim:

Sitemizin kurucusu Sayın Admin binbir emek ve zaman harcayarak tek başına bu siteyi kurdu. Ve aynı emek ve zaman harcayarak tek başına ayakta tutmakta. Bizlere düşen içini doldurmaktı.

Üstümüze düşeni yapabildik mi?
Böylesi bir güzel bahçede güzel güller açtırabildik mi?
Hukuk dünyamızda bir değişiklik yapabildik mi?
Hukuka bir katkıda bulunabildik mi?

‘Yaptık’ diyenler de haklı olabilir. Ama ‘yaptıklarımız’ yeterli mi? Gazete haberlerini kesip yapıştırmaktan ibaret katkılarımız Sayın Admin’in görkemli çalışmasına yakışıyor mu?

***
Burada bir avukattan söz ederken adını yazamayıp da ‘’Sayın Admin’’ demek zorunda kalmak da ayrı bir acı. Barolar Birliğinin Yönetmelikleri ile avukatın kurduğu sitede adının yayınlanması yasaklanmış. Yasaksa uyarız.

Ama toplumdaki ataletin (ve adaletsizliğin) bu yasaklarla oluştuğunu görmeli ve göstermeliyiz.