Müvekkil topraktan bir daire almak için müteahhit ile anlaşıyor.Müteahhit binayı bitiriyor. Arsa sahiplerine sözleşme karşılığı anlaştıkları sayıda daireyi teslim edip tapularını veriyor.Müvekkil ise daire parasını ödüyor ve müt. ten borcu olmadığına dair ibraname alıyor. Ancak ibranamede tapunun iskan alındıktan sonra tapunun müvekkil üzerine yapılacağına dair bir şart var. Dairenin iskanı da yok. Bu arada müteahhit malzemeciye olan borcunu ödemiyor ve malzemeci de hem alacak davası açıyor, hem de tapuda üzerine görünen- ve müvekkilin 3 yıldır oturduğu- daireye de haciz koyduruyor.
Bu alacak davasına müdahil olarak müvekkil katılabilir mi? Sonuçta gayrimenkullerin devri konusundaki her türlü işlem tapuda yapılmasıyla geçerlilik kazanır. Müvekkil ile müt. arasındaki sözleşme de yalnız iki tarafı bağlar. Malzemeci tapuda şerh koydurduğundan elbette onun alacağı öncelikli. Ancak dairenin parasını peşin olarak ödeyen ve 3 yıldır da bu evde oturan müvekkilin durumu ne olacak? Bu davaya müdahil olarak katılırsa davanın gidişatına çok fazla etkisi olur mu, yoksa müteahhite ihtar çekip ardından iskan ve tapu tescili için dava açılması daha mı mantıklı? Bel. Kanununa göre iskan almak müteahhit, arsa sahibi yada yetkili bir kimsenin sorumluluğunda. Siz ne dersiniz?