Mesajı Okuyun
Old 04-04-2012, 12:45   #14
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Y13HD
Esas : 2006/16493
Karar : 2007/5076
Tarih : 09.04.2007
VEKALET ALACAĞI ( Teslim ve Tesellüm Belgesinde Tüm İcra Dosyaları İle Çek Senet Asıllarının Teslim Edilmesi - Avukatın Ücretinin Hak ve Nasafet Kurallarına Göre Takdiri )
VEKALET İLİŞKİSİNİ SONA ERDİREN PROTOKOL ( Vekalet Ücreti Konusunda Tarafların Bilahare Anlaşma Yapacakları - Avukatın Ücretinin Hak ve Nasafet Kurallarına Göre Takdiri )
VEKALETTEN AZİL - İSTİFA ( Vekalet Ücreti Konusunda Tarafların Bilahare Anlaşma Yapacakları - Avukatın Ücretinin Hak ve Nasafet Kurallarına Göre Takdiri )
AVUKATLIK ÜCRETİ ( Teslim ve Tesellüm Belgesinde Tüm İcra Dosyaları İle Çek Senet Asıllarının Teslim Edilmesi - Avukatın Ücretinin Hak ve Nasafet Kurallarına Göre Takdiri )
1136 Sa.Ka.164, 174
Dava, vekalet alacağının tahsili istemine ilişkindir. Avukatlık Kanununun 164/4. maddesi hükmüne göre dava için %15, icra takipleri için %20 oranında ücrete hükmedilmiştir. Taraflar arasındaki 29.03.2005 günlü "Teslim ve Tesellüm Belgesidir" başlıklı belgede: Tüm icra dosyaları ile bu dosyalara konu çek ve senet asıllarının şirket yetkilisine teslim edildiği açıklandıktan sora "anılan tüm icra ve ceza dosyalarının ve Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının alınan masrafları ile ilgili hesap ve mahsup işlemleri yapılacak, bakiye masraf ve vekalet ücreti konusunda taraflar bilahare karşılıklı olarak anlaşacaklar ve alacaklı asıl bu anlaşma ile ödemesini yapacaktır. Tarafların birbirlerinden ve yapılan işlerden memnun olmamaları sebebiyle bu teslim ve tesellüm olayı gerçekleştirilmektedir" denilmektedir. Bu düzenlemenin ( istifa ) ya da ( azil ) olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. Davacı avukata Avukatlık Kanunu`nun 174. maddesi hükmüne dayanarak ücret takdiri de hukuka aykırıdır. Davacı avukatın hukuki yardımları karşılığı ücretin sarf ettiği emek ve mesaisi nazara alınarak hak ve nasafet kurallarına göre takdiri gerekir.
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki vekalet alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili avukatı ile davacı vekili avukat Haşim`in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin suresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ KARARI:
Davacı, davalı P. şirketinin 17.6.2003, diğer davalı Lale`nin 23.8.2004 tarihli vekaletleri ile davalarını ve icra dosyalarını takip ettiğini, ancak ücretinin ödenmemesi üzerine davalıların isteği ile 29.3.2005 tarihinde vekalet ilişkisinin sonlandırıldığını, ihtara rağmen vekalet ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, 4.442,00 YTL`nin davalı Lale`den olmak üzere toplam 20.000 TIL vekalet ücretinin 17.8.2005 tarihinden itibaren faizi ile ödetilmesini istemiştir.

Davalılar, 29.3.2005 tarihli belgenin istifa niteliğinde olduğunu, icra dosyalarının tahsilatının sağlanmadığını, diğer dosyalar için vekalet ücreti ile masrafların ödendiğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davacının hak ettiği 17.235,00 YTL. vekalet ücretinin dava tarihinden yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazla talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.

Davacı avukatın davalı P. Ltd. Şti`nin vekaletini 17.6.2003 tarihinde aldığı ve şirket adına Keşan 2. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 1998/297 esas sayılı dosyasında temyiz ve karar düzeltme dilekçeleri verdiği ve 1. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 2004/285 esas sayılı dosyası ile muhtelif icra dosyalarını takip ettiği, davalı Lale adına da 23.8.2004 tarihinde vekalet alarak İstanbul 7. İcra Müdürlüğü`nün 2004/15558 sayılı dosyası ile icra ceza mahkemesinde görülen dosyayı takip ettiği dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Davacı, davalılardan ayrı ayrı aldığı vekaletlerle takip ettiği dosyalardan dolayı davalı Lale`den 4.442,00 TIL. olmak üzere 20.000 TIL ödetilmesini talep etmiş, mahkemece Avukatlık Kanunu`nun 164/3 maddesi gereğince Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası için %15, İcra dosyalan için %20 oran üzerinden hesaplama yapılarak ödenen vekalet ücreti tutan ile masraflar mahsup edilerek bakiye bedel toplamı 17.235 YTL`nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.

Davacı ve davalı şirket yetkilisi Nejat`ın imzasını taşıyan 29.3.2005 tarihli "Teslim ve Tesellüm Belgesidir" başlıklı belgede tüm icra dosyalan ile bu dosyalara konu çek ve senet asıllarının şirket yetkilisine teslim edildiği açıklandıktan sonra "anılan tüm icra ve ceza dosyalarının ve Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasının alınan masrafları ile ilgili hesap ve mahsup işlemleri yapılacak, bakiye masraf ve vekalet ücretleri konusunda taraflar bilahare karşılıklı olarak anlaşacaklar ve alacaklı asıl bu anlaşma ile ödemesini yapacaktır. Tarafların birbirlerinden ve yapılan işlerden memnun olmamaları sebebiyle bu teslim ve tesellüm olayı gerçekleştirilmektedir" düzenlemesi getirilmiştir. Düzenlenen bu belgenin içeriğinden tarafların karşılıklı olarak yapılan anlaşma ile vekalet ilişkisine son verildiği, bu durumun istifa ya da azil olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Yine, davacı avukat ayrı ayrı aldığı vekalet ile davalıların ayrı ayrı dosyalarını takip ettiğine göre ve davalılar da mecburi dava arkadaşı olmadıklarına göre, hiçbir ayrım yapılmadan tüm dosyalar için hesaplanan vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Kaldı ki, tarafların karşılıklı mutabakatı ile vekalet ilişkisine son verildiği ve ortada bir istifa ve azil bulunmadığına göre, sanki haksız azil ya da istifa varmış gibi, Avukatlık Kanunu`nun 174. maddesine göre vekalet ücretine karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır.

Açıklanan nedenlerle, davalı Lale açısından imzası bulunmadığından teslim ve tesellüm belgesinin geçerliğinin bulunup bulunmadığı tartışılmalı, 28.9.2004 tarihli anlaşma tutanağı gözetilmeli ve davacı avukatın sözleşmenin sona erdirildiği tarih itibariyle davalı şirket ile davalı Lale adına takip ettiği dosyalarda ayrı ayrı olmak üzere, tüm dosyaların aşamalarına göre, davacı avukatın sarfettiği emek ve mesaisi nazara alınarak, hak ve nesafet kurallarına göre, uygun bir miktarı ücret olarak isteyebileceği gözetilerek bir karar verilmelidir. Aksi düşüncelerle, eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı yararına ( BOZULMASINA ), oybirliği ile karar verildi.
Y13HD 09.04.2007 - K.2007/5076
SAYIN CENGİZ ALADAĞ BEĞENİR İNŞALLAH

Sayın Başar, mesele benim beğenip beğenmemem değil ama bu içtihadın da soru ile ilgisi yok.