Konu: madde 301
Mesajı Okuyun
Old 21-08-2007, 13:06   #14
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

301. MADDEDE SORUN NEDİR?


5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (T.C.K.) 301. maddesi, özellikle gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesinden bu yana yoğun tartışılmalara konu oluyor. Maddenin tümden kaldırılmasını isteyenler de var, değiştirilmesini önerenler de.

Ne diyor T.C.K. 301. madde? Önce maddeyi okuyalım:

"Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama

MADDE 301. - [1] Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılayan kişi, altı aydan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
[2] Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılayan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
[3] Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte bir oranında artırılır.
[4] Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz."

Bir de maddenin gerekçesine bakalım:

"Maddenin birinci fıkrasında, Türklüğü, Cumhuriyeti veya Türkiye Büyük Millet Meclisini alenen aşağılamak, suç olarak tanımlanmıştır.
Maddede geçen Türklük deyiminden maksat, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasınlar Türklere has müşterek kültürün ortaya çıkardığı ortak varlık anlaşılır. Bu varlık Türk Milleti kavramından geniştir ve Türkiye dışında yaşayan ve aynı kültürün iştirakçileri olan toplumları da kapsar. Cumhuriyet deyiminden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti anlaşılmalıdır.
Suçun maddî unsuru aşağılamaktır. Bu aşağılamanın alenen gerçekleşmesi gerekir. Aşağılamak, suçun konusunu oluşturan değerlere duyulan saygınlığı azaltmaya
yönelik davranışlardan ibarettir.
Maddenin ikinci fıkrasında, Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini, Devletin yargı organlarını, askerî veya emniyet teşkilatını alenen aşağılamak, ayrı bir suç olarak tanımlanmıştır.
Bu hüküm karşısında, örneğin iktidarın tahkir ve tezyifi hâlinde fiilin Hükûmete yönelik bulunduğu hususunda duraksanmayacak işaret ve alâmetler varsa, fiilin Hükûmete yönelik olduğu kabul edilecektir.
Üçüncü fıkrada bu suçun konusu, işlendiği yer ve faili bakımından daha ağır cezayı gerektiren bir nitelikli hâli kabul edilmiştir. Buna göre, Türklüğü aşağılamanın yabancı bir ülkede bir Türk vatandaşı tarafından işlenmesi hâlinde, ceza artırılacaktır."

Maddenin tümden kaldırılması gerektiğini savunanların ileri sürdüğü "bu maddenin her türlü eleştiriyi suç saydığı" görüşü gerçeği yansıtmamaktadır. Tersine, "malumu ilan" olduğundan gereksiz bile sayılabilecek şekilde maddenin son fıkrası "Eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz." demektedir. Özellikle yazı ile suç işlendiği şüphesi halinde, yazının 301. maddeye göre suç oluşturup oluşturmayacağı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması, sonucuna göre dava açılıp açılmayacağına karar verilmesi Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (C.M.K.) gereğidir. C.M.K. 170/3-j maddesinde iddianamede bulunması zorunlu unsurlar arasında "suçun delilleri" de sayılmış, ayrıca 174. maddenin 1.fıkrasının a ve b bentlerinde "170 inci maddeye aykırı olarak düzenlenen" ve "Suçun sübûtuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen" iddianamelerin Mahkemece iade edilmesi öngörülmüştür. Sonuç olarak yazılı, sözlü ya da görsel düşünce açıklaması, bütünlüğü bakımından eleştiri sınırları içerisinde kalıyor ve 301. madde kapsamında suç sayılmayacak ise, dava açılmaması gerekir.

Maddede sadece değişiklik yapılması ve kapsamının daraltılması amaçlanıyorsa, bizce sorun, maddede kullanılan "aşağılamak" sözcüğü ve bu sözcüğün madde gerekçesinde tanımlanış biçimidir. Gerekçede "aşağılamak" eylemi, "suçun konusunu oluşturan değerlere duyulan saygınlığı azaltmaya yönelik davranışlardan ibarettir" şeklinde tanımlanmıştır. "Aşağılamak", hakarete göre daha geniş bir kavramdır. Maddenin kapsamı "aşağılamak" teriminin "hakaret etmek" terimi ile değiştirilmesi ile daraltılabilir. Bu değişiklik özellikle mizah eserleri açısından yerinde olacaktır; çünkü "mizahi unsur" çoğu kez doğası gereği "alay etme", "dalga geçme" biçiminde ortaya çıkar ve sık sık "aşağılama" biçiminde algılanır. Yine edebiyat eserleri bakımından da maddenin kapsamının genişliği, eser sahibinin otosansür uygulamasına yol açabilecek niteliktedir.

Sonuç olarak 301. maddedeki tek sorun, maddede kullanılan "aşağılamak" sözcüğü ve bu eylemin madde gerekçesindeki tanımlanma biçiminden kaynaklanan kapsam genişliğidir. Maddedeki "aşağılamak" sözcüğü "hakaret etmek" olarak değiştirildiğinde bu sorun ortadan kalkacaktır. Maddenin tümden kaldırılması ise kanımca tepkilere yol açabilecek gereksiz bir adımdır.

15.02.2007