Yerel Mahkemede 16 yıl hapis cezası almış müvekkil hakkında Yargıtay aşamasında beraat kararı aldım. Müvekkil 3 yıl boyunca kaldığı cezaevinden çıktı. Kendisine haksız tutuklama tazminatı alma hakkını hatırlattım ve buna ilişkin davayı açtım. Müvekkil ile yazılı vekalet sözleşmesi yapmadım. Müvekkilin maddi durumu iyi olmadığı için, sözlü anlaşmamıza göre, vekalet ücretimi haksız tutuklama tazminatından alacak idim. Haksız tutuklama tazminatına ilişkin lehe karar ceza mahkemesince verildi. Davalı, kararı temyiz etti. Dosya Yargıtay'da 5 yıl kaldı. Müvekkil, dosya hakkında Yargıtay'ca karar verilmeden benden habersiz Davalıya başvurarak alacağın ferileri birlikte tahsil etmiştir. Bunu ben sonra öğrenebildim. Davalı, ceza mahkemesi kararı kesinleşmeden ödeme yapılamayacağı kuralını ihlal ederek müvekkile Mahkemece o zaman lehime taktir edilen dilekçe yazım ücreti dışındaki tüm ödemeyi yapmıştır. Yargıtay, Yerel Mahkeme kararını rakamda değişiklik olmayacak şekilde usul yönünden bozdu. Bu durumda müvekkilin bana karşı hak ihlaline karşı dava açma hakkım var ancak müvekkilden parasal netice almam mümkün değil. Müvekkil ile sözleşme yapmadığım halde, ceza mahkemesi kararı kesinleşmeden ödeme yapmak sureti ile vekalet ücretimi alamamak gibi hakkımın kaybolmasına sebebiyet veren Kuruma karşı açacağım bir dava olabilir mi ? Teşekkürler ( Terzi kendi söküğünü dikemez )