Mesajı Okuyun
Old 18-04-2012, 12:04   #4
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

İİK'nun 16/son maddesinin olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.
İdarenin taraf olduğu ve 6183 sayılı kanun hükümleri dairesinde cebren tahsiline girişilen amme alacaklarına ilişkin itiraz ve davalar yine 6183 sayılı AATUHK ve VUK hükümlerine göre görülür ve çözümlenir.
Adli yargıyı ilgilendiren İİK hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
Kaldı ki, uygulanma ihtimali olsa dahi, somut olaya uygun da değildir.
Zira şirket ortağı 7 günlük sürede Vergi Mahkemesi nezdinde "öncelikle şirketin takip edilmesi, amme alacağının şirketten tahsil edilememesi veya edilemeyeceğinin anlaşılması halinde kendisinin sorumluluğuna gidilebileceği" gerekçesiyle ödeme emrine karşı dava açabilecekken açmamış ve hakkındaki takip kesinleşmiştir.
Haliyle malvarlığı üzerine haciz konulması da son derece doğaldır.
Ödeme emirlerinin aynı aşamada şirket yetkilisine usulsüz olarak tebliğ edilmesi ve sizin buna istinaden açmış olduğunuz ödeme emrinin iptali davasını kazanmanız(karar henüz kesinleşmemiştir), şirket ortağı açısından hüküm ifade etmez ve bu aşamada kanımca hacizler kaldırılmaması da yerindedir.
Şirket ortağının Vergi Dairesine karşı dava açma hakkı mevcuttur.
Saygılarımla...