Mesajı Okuyun
Old 20-06-2009, 09:02   #30
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan Velayetin Kaldırılması

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/16901
K. 2007/17658
T. 17.12.2007

• VELAYETİN KALDIRILMASI ( Kurumun Talebi Olduğu - Davada Husumetin Velayet Hakkına Haiz Olan Anneye ve Çocuğun Babasına Yöneltilmesi Gerektiği )

• KORUMA KARARI ( Davacı Kurumun Talebi Velayetin Kaldırılmasını da Kapsadığından Davada Husumetin Velayet Hakkına Haiz Olan Anneye ve Çocuğun Babasına Yöneltilmesi Gerektiği )

• ÇOCUĞUN MANEN TERKEDİLMESİ ( Velayetin Kaldırılması - Anne’nin Vekilinin ve Babanın Yargılama Sırasında Duruşmaya Katılmış Olmaları Onlara “Taraf” Sıfatını Kazandırmadığı/Husumetin Velayet Hakkına Haiz Olan Anneye ve Çocuğun Babasına Yöneltilmesi Gerektiği )

• HUSUMET ( Davacı Kurumun Talebi Velayetin Kaldırılmasını da Kapsadığından Davada Husumetin Velayet Hakkına Haiz Olan Anneye ve Çocuğun Babasına Yöneltilmesi Gerektiği )

4721/m.346,347,348

ÖZET : Koruma altına alınması talep edilen küçük boşanma kararı ile velayeti annesine verilmiş bu karar 6.7.2000 tarihinde kesinleşmiştir. Annenin 2000 yılından bu yana Almanya’da olduğu o tarihten beri Türkiye’ye gelmediği küçük ise Türkiye’de kaldığı anlaşılmaktadır. Çocuk manen terkedilmiş durumdadır. Davacı kurumun talebi velayetin kaldırılmasını da kapsamaktadır. Anne’nin vekilinin ve babanın yargılama sırasında duruşmaya katılmış olmaları onlara “taraf” sıfatını kazandırmaz. O halde davada husumetin velayet hakkına haiz olan anneye ve çocuğun babasına yöneltilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Velayet kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunludur.

Koruma altına alınması talep edilen küçük A…. doğumlu olup, boşanma kararı ile velayeti annesine verilmiş bu karar ….. tarihinde kesinleşmiştir. Annenin 2000 yılından bu yana Almanya’da olduğu o tarihten beri Türkiye’ye gelmediği küçük A.nın ise Türkiye’de kaldığı anlaşılmaktadır. Çocuk manen terkedilmiş durumdadır. Davacı kurumun talebi velayetin kaldırılmasını da kapsamaktadır. Anne’nin vekilinin ve babanın yargılama sırasında duruşmaya katılmış olmaları onlara “taraf” sıfatını kazandırmaz. O halde davada husumetin velayet hakkına haiz olan anneye ve çocuğun babasına yöneltilmesi gösterdikleri takdirde delilerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek Türk Medeni Kanununun 346, 347 ve 348.nci maddeleri de gözetilmek suretiyle ulaşılacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kazancı Bilişim