Alıntı: Yazan Av. Tevrat DURAN İşçi, 2001 yılında "istihbarat takim lideri" iken şirketin bankaya devrolmasıyla "normal memur" pozisyonuna düşürülmüştür. Bu duruma sözlü olarak itiraz etse de işini kaybetme kaygısı ile 11 yıl çalışmıştır. İşçinin maaşı da pozisyonuna göre düşük kalmış (2012 maaş 1.100 TL net). 2012'de tazminatını alarak işyerinden ayrılmıştır. Burada sormak istediğim husus şu; işçi 4857 s.y. 22. maddeye göre pozisyon düşüklüğünden dolayı eline az geçen maaş farkını geriye dönük olarak isteyebilir mi ? (şu anda işçi 1.100.TL net ücret alıyor, takım lideri ise net 2.500 TL, aradaki 1.400 TL aylık farkı talep edebilir mi?)

Pozisyon değişikliği hususunun yazılı yapılıp yapılmadığı ve taraflar arasında mevcut bir TİS olup olmadığını sorgulayınız. Aşağıdaki 1475 sayılı yasa dönemine ait kararı fikir edinmeniz için ekliyorum

Kolay gelsin.


T.C.

YARGITAY

9. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/6349

K. 2002/20661

T. 6.11.2002

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Hüküm duruşmalı olarak taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ise de, HUMK'nun 435. maddesi gereğince duruşma isteğinin süreden reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davacı, davalıya ait işyerinde 1.8.1997 tarihinde aylık 2700 Dolar ücretle çalışmaya başladığını, Uçak Bakım Müdür Yardımcısı olarak çalışmakta iken Planlama Şefliğine verildiğini, ücretinin 1999 yılı Nisan ayında 2500 Dolara indirildiğini, 2000 yılı Mayıs ayında da 1800 Dolara indirildiğini, fark ücretini isteyince akdin işverence feshedildiğini, kendisinin de bu nedenle işten ayrıldığını belirterek ihbar ve kıdem tazminatı ile fark ücret alacağı isteğinde bulunmuştur.

Davalı işveren pozisyon değişikliklerine dayalı olarak ücretinde indirim yapıldığını, ancak davacının 6 işgünlük hak düşürücü süre içinde fesih hakkını kullanmadığını, bu durumu kabul ettiğini, hizmet akdinin davacının devamsızlığı nedeniyle feshedildiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece akdin davacı tarafından eksik ücret ödenmesi nedenine bağlı olarak haklı sebeple feshedildiği sonucuna varılarak kıdem tazminatı ile 1999 yılı Nisan ayından itibaren eksik ödeme nedeniyle fark ücret isteği hüküm altına alınmış, ihbar tazminatının ise reddine karar verilmiştir.

Hemen belirtelim ki, davacı işçinin fesih iradesinin işverenin feshinin kendisine ulaşmasından önce davalıya ulaştığı anlaşıldığından akdin davacı tarafından feshedildiğinin kabulünde isabetsizlik bulunmamaktadır.

Dosya içeriğine göre pozisyon değişikliğinden dolayı davacının 2700 Dolar olan ücretinin 1999 Nisan ayından itibaren 2500 Dolara indirildiği, davacının ihtirazi kayıtsız bu ücreti 2000 yılı Mayıs ayına kadar aldığı, bu tarihten sonra ise yine pozisyon değişikliğine bağlı olarak ücretinin 1800 Dolara indirildiği, ancak davacının bu ücreti almadan önce ihtarname göndererek fark ücretini talep ettiği, isteği kabul edilmeyince akdi feshettiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece 1475 Sayılı İş Kanununun 60. maddesi uyarınca ücrette indirim yapılamayacağı gerekçesi ile davacının 1999 yılı Nisan ayından itibaren indirim nedeniyle oluşan fark ücreti hüküm altına alınmış ayrıca kıdem tazminatı aylık 2700 Dolar ücret dikkate alınarak hesaplanmıştır.Ancak, davacı Nisan 1999 tarihinden itibaren yeni pozisyonuna göre belirlenen ücrete göre ödeme yapıldığı halde bir yıl süre ile herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmemiştir.Bu durumda artık davacının akdin bu şekilde değiştirilmiş olmasını başka bir anlatımla yeni görevi nedeniyle belirlenen ücreti zimnen kabul ettiği düşünülmelidir.Bu nedenle aylık ücretinin 2700 Dolardan 2500 Dolara indirilmiş olması nedeniyle fark ücretinin hüküm altına alınması doğru değildir.Davacının Mayıs 2000 tarihinden itibaren ücretinde yapılan indirim nedeniyle ihtirazı kayıt ileri sürmüş olması dikkate alınarak bu tarihten itibaren oluşan fark ücret isteği kabul edilmelidir.Ayrıca davacının bu nedenle haklı olarak akdi feshetmiş olması nedeniyle kıdem tazminatının Mayıs 2000 tarihinden önceki ücret yani 2500 Dolar üzerinden kıdem tazminatı tavanı da dikkate alınarak hesaplanması gerekir.

3- Davacının temyizine gelince;

Davacı tazminat ve alacağının Dolar üzerinden hüküm altına alınmasını istediği halde Türk Lirası üzerinden hüküm kurulmuş olması hatalıdır.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 6.11.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.