Konu: Ölümler
Mesajı Okuyun
Old 13-02-2014, 09:10   #38
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

9.


30 Ekim çekilişine kadar tam 8 hafta süper lotoyu kimse bilememiş, büyük ikramiye 20 milyona dayanmıştı. Cemil, o elli dört sayılık bilmeceyi çocukken ezberlediği tombala kartındaki ilk dokuz sayıyı sistemli bir şekilde oynayarak çözmeye çalışırdı yıllardır. Henüz dörtten fazla tutturamadıysa da umudunu yitirmezdi. Böyle büyük bir paranın hayaline, belki de o paradan daha fazla ihtiyacı vardı. Hem ekonomik hem de insan ilişkileri bakımından batmış durumdaydı. Boşanma davası, eşinin akıl almaz istekleri nedeniyle bitmiyor; sahibi olduğu inşaat malzemeleri dükkanı ise büyük yapı marketlerin ve piyasadaki durgunluğun etkisi ile kirayı bile çıkaramıyor, alacaklılar her gün sıkıştırıyordu.

O akşam çekilişte çıkan sayıları duyar duymaz kalbi sıkışır gibi oldu, bir çığlığı tam dudaklarının ucunda zor yakaladı. Yeni bir hayat kurmak için 21.163.418 lirası vardı artık.

Düşündükçe, eşinin artık boşanmayı hiç kabul etmeyeceği; kardeşlerinden başlayıp, sadece düğün ve cenazelerde gördüğü dünya kadar akrabasının rahat bırakmayacağı, herkesin akbabalar gibi başına üşüşeceği aklına geldi, bunaldı. Bir yol bulmalı, güzel bir planla herkesi atlatmalıydı. O sırada televizyonda çıkan reklam, beynindeki kıvılcımı ateşledi.

9 Kasım Pazar günü Avrasya Maratonu koşulacaktı, her yıl olduğu gibi halk koşusu da vardı programda. Katılım için bir göğüs numarası almak yeterliydi. Bir kez katıldığı için biliyordu; köprüden geçişte kargaşa oluyor, yeterli kontrol olmadığı için korkuluklara ulaşmak isteyenler hiçbir zorlukla karşılaşmıyordu. Köprüden atlayacakmış gibi yaparak fotoğraf çektirenleri bile görmüştü.

Ankara'ya giderken planını en ince ayrıntısına kadar şekillendirdi. Önce Ulus'da uyduruk bir otele yerleşti. Bu ülkede sahte kimliğe sahip olmak, kaybolan bir nüfus cüzdanının yenisini çıkartmaktan daha kolaydı; yeter ki paran olsun.

Pazartesiye dek bu iş hallolunca yeni kimliği ve yeni adıyla gidip aldı ikramiye çekini, bankaya yatırdı. İstanbul'a dönüp bu kez güzel bir otele gitti. 9 Kasım'a dek herşeyi ayarladı; halk yürüyüşü için gerçek adıyla alınmış göğüs numarası, köprüden atladığında denize çarparken darbeyi emip hayatta kalmasını sağlayacak giysi ve kask, O'nu kurtarmak için hazır bekleyecek tekne ve üç dalgıç...

Büyük gün gelmişti. Eski kimliği ile bugün ölecek, yeni kimliği ve dünya kadar parasıyla harika bir hayata adım atacaktı. Köprüde hiç sorun çıkmadı. Sırt çantasından kaskı çıkarıp taktı ve dalgıçlarla anlaştıkları yerden kendini aşağıya bıraktı.

Tam o anda köprünün altından o dev yük gemisi çıkıvermese, geminin hangar kapağına değil de denize düşse, herşey yolunda gidecekti.

(2013)