Mesajı Okuyun
Old 29-05-2012, 09:09   #6
suskun_juliette

 
Varsayılan Marka hakkına tecavüz edilmiştir.

Bir markayı ihdas ve istimal eden yani maruf hale getiren kimse o markanın gerçek hak sahibidir.H.D 11, E. 2002/10575, K. 2003/2752- E.1997/5647, K. 1998/1704- E. 1999/8859, K. 2000/2229.

Burada markanın tanınmışlığından faydalanmaya yönelik kötüniyetli bir hareket söz konusudur. Marka sahibi, üzerine markası konulan malları piyasaya sunmaya, lisansla devretmedikçe tek salahiyetli bireydir. Bu fiil nihayetinde marka hakkına tecavüz sonucu husule gelmiştir. TTK m 57/5’te hükme bağlanan, başkasına ait markayı bilerek satışa sunmak fiili böylelikle gerçekleşmiş ve haksız rekabet husule gelmiştir.

Markanın haksız kullanımı mevcuttur. Şöyle ki haksız işaretin mal ve ambalaj üzerine konulması, haksız işareti taşıyan malın piyasaya sürülmesi, haksız işareti taşıyan malın piyasaya sürülmek üzere stoklanması, Haksız işaretin teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarında kullanılması ve haksız işareti taşıyan malın sergilenmesi haksız kullanımının varlığına işaret eder.

Müvekkiliniz, markayı kendi çabaları, uğraşları ile ülke çapında tanınır hale getirmiş bu yolda emek sarf etmiştir. Markayı maruf hale getiren ve belli bir tanınmışlık düzeyine ulaştıran marka sahibinin hakkı, burada elbette korunacaktır. Karşı tarafın eylemleri aldatıcı mahiyettedir. Müvekkiliniz olan firmaya ait tabelalara yer vererek satış yapması halinde, o çevrede bir bayilik yaptığı düşüncesi uyanacak ve kampanyalı sattığı için ekonomik çevresi haksız yere genişleyecektir. Burada haksız rekabetin varlığı kuşkusuzdur. Her ne bedelle olursa olsun o firmadan aldığı malı, marka sahibiyle arasında herhangi bir bayilik sözleşmesi olmaksızın satışa arz ediyor ve bu sırada firmanın tescilli işaretini kullanıyorsa bununla ilgili Marka Hakkının Korunması KHK uyarınca mesuliyeti söz konusudur.