Mesajı Okuyun
Old 28-05-2012, 21:08   #4
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hukukav
Bu hususta, yani meşhur bir markanın malını satan ancak bayiisi olmayan şirketin, o meşhur markanın satıldığına dair tabela asması marka hakkına tecavüz müdür? Buna ilişkin karar örneği var mıdır?

Yargıtay 11. HD'nin 03/12/2010 tarihli ve E.2010/11947, K.2010/12433 sayılı kararına göre:

"Taraflar arasında görülen davada Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 21.04.2008 gün ve 2007/453-2008/152 sayılı kararı onayan Daire'nin 13.05.2010 gün ve 2008/10061-2010/5317 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltlmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ

Davacı vekili müvekkilinin "MEŞHUR KÖFTECİ ÖZCANLAR" ibareli markanın sahibi ve kullanıcısı olduğunu, müvekkilinin davalı aleyhine Tekirdağ 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/303 E sayılı dosya üzerinden dava açtığını, bu davada verilen ihtiyati tedbir kararı uyarınca davalının gerek işyerindeki ve gerekse de şehrin giriş çıkışlarındaki reklam tabelalarında "MEŞHUR KÖFTECİ ÖZCAN" ibaresini kullanmasının önlenmesine karar verildiğini, ancak davalının bu kez yine "KÖFTECİ ÖZCAN" ibaresini ön plana çıkartarak kullanıma devam ettiğini, davalı eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ileri sürerek, haksız rekabetin ve markaya tecavüzün tespiti ve men'ine karar verilmesini talep ve DAVA ETMİŞTİR.

Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davalı eyleminin davacının tescilli markasına tecavüz ve iltibas suretiyle haksız rekabet eylemini oluşturduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle davacıya ait markanın davalı tarafından kullanımının haksız nitelikte olduğunun tespitine, Tekirdağ 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/61 D.İş sayılı olup davalı tarafından yaptırılan delil tespitine ilişkin dosyada saptanan kullanım şekli gibi kullanımın men'ine karar verilmiş; kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 13.05.2010 tarihli kararıyla yerel mahkeme kararının onanmasına KARAR VERİLMİŞTİR.

Davalı vekili bu kez karar düzeltme İSTEMİNDE BULUNMUŞTUR.

Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin HUMK'nun 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin REDDİ GEREKİR.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK'nun 442 nci maddesi gereğince REDDİNE, alınması gereken 35,50 TL karar düzeltme harcı peşin ödenmiş olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına, 3506 sayılı Yasayla değiştirilen HUMK'nun 442/3 üncü maddesi hükmü uyarınca, takdiren 172,00 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine'ye gelir kaydedilmesine, 03.12.2010 tarihinde OYBİRLİĞİYLE KARAR VERİLDİ."