Mesajı Okuyun
Old 05-10-2009, 01:13   #1
av.cevat

 
Varsayılan "davacinin EŞİnİn Kİmlİk Bİlgİlerİyle Davali Araniyor!...

Arkadaşlar ; Aile Mahkemesinde görülen tapu iptal ve tescil davasında davacı ile müvekkil arasında görülmekte olan 3 ayrı dava olmasına ,bu davalarda müvekkilin mevcut adresinin bilinmesine, davacı vekillerinin aynı olmasına, diğer davalardan birinin duruşması mevcut davanın duruşmasından birgün önce olmasına rağmen, davacı taraf müvekkilin gerçek adresini mahkemeye sunmak yerine " davalı askerdir ,adresini araştıralım bulalım " diyor.Hakim de davalının bulunduğu askerlik şubesine yazı yazılarak tebligata elverişli adresinin sorulmasına diyor.
Müvekkilimin adresi , davacının eşinin kimlik bilgileri ile kendisi ile alakası olmayan bir yerde aranıyor.Mahkemeye müvekkilim adı aynı fakat nüfus bilgileri davacının eşine ait bilgiler olarak sunulmuş.
Şimdi herşeyden önce meslek etiğini sorgulamak istiyorum. Bahsettiğim gibi görülen 3 dava da benimde meslektaşımında müvekkili aynı kişiler. Meslektaşımın (bu bir değil tabi ki )yapmış olduğu meslek etiğine sığar mı?Yani
Tecahül-i Arif sanatı yaparak mahkemeleri yanıltmak mı bizim işimiz? Bu adres araştırmaları, gerçek dışı beyanlar yüzünden müvekkilimin telafisi imkansız zararları var. Bile bile yanlışı savunmanın ,alet olmanın bir bedeli olmalı. Hukuk hile ile değil gerçeklerle varolmalı ki her birey hukukun üstünlüğüne inansın.
Üzülerek söylüyorum ki bu ve benzer davranışlar içine giren ,adaleti yanıltma yoluna giden meslektaşlar yüzünden mesleğimden soğumaya başladım.Mesleğe başlarken "Hukuka, ahlaka, mesleğin onuruna ve kurallarına uygun davranacağıma namusum ve vicdanım üzerine andiçerim" diye niye yemin ettik biz?...