Bu hüzünlü ve (hukuk açısından acıklı) hikaye 1987 senesinin 24 Kasımında başlar. Ben garip İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler fakültesine devam ederken daha önce büyükbabama verdiğim bir söz gereği (büyükbabamın geniş bir arapça kütüphanesi var. Benden sonra bunları okuyacak olan birisi olsun demiş, benden başka da heveslisi çıkmamıştı.) atladım uçağa gittim Mısır'a. El-Ezher Üniversitesi İslam Hukuku ve Modern Hukuk Fakültesine kaydımı yaptırdım. (Ezher Ünv. şu anda öğretime devam eden en eski ve alanında en iyi üniversitedir.Geçmişi 1000 yıldan fazladır.) Gittik 6 sene okuduk. Her sene konsolosluktan öğrenci belgemizi aldık askerliğimizi tecil ettirdik. Mısırdan aldığımız diplomaya YÖK tarafından çeşitli incelemeler yapıldıktan sonra denklik verildi. Bu denklikle bir üniversitemizde (sınavla kazanarak, torpilsiz olduğunu da şöyle söyleyim ; bütün okutmanların içerisinde KPDS'den 90 üzeinde alan 3-4 kişiden biriydim.) 7 seneye yakın okutmanlık yaptım. Bu arada Mısırdan aldığım diplomanın üstüne 5 sene de ancak alabildiğim Yüksek Lisansımızı da ekledik. Seneler sonra YÖK'ün aklına düştü biz verdiğimiz denkliği geri alalım dedi. (kazanılmış hakların da bir önemi yoktu zaten) Bana hiçbir tebliğ yapılmadan askerliğimin tecili de bozdurularak hem de asker kaçağı olarak ve er olarak askere alınmam için askeriyeye yazı yazıldı ve ben de askerlik şubesinin üniversiteye yazdığı yazıyla öğrendim. Yani olayı mahkemeye intikal ettirecek bir zaman bile bırakmak istememişler. Üniversiteden atıldım, 3 çocukla rezil olmamak için borçlanarak bedelli askerlik yaptım (Allahtan öyle bir şey çıktı da o ara). Onca senenin emeğini iç etmenin gerekçesi oalarak YÖK baba buyurdu ki: Sayın Danıştay Yüce Mahkemesi: Bu adamlar ta oralara kadar belli bir amaçla gitmişlerdir. Bazı örgütlerden maddi destek almışlardır. Ayrıca bu Üniversiteden sahte diploma alanlar vardır. (Biz de hiç olmaz böyle şeyler !!!) Hem biz sorduk branş hocalarımız burada okutulan derslerin hepsinin orada okutulmadığını söylediler, yani biz denkliği yanlışlıkla vermişiz. Denkliği verirken iyi incelememişiz. Zaten ülkenin dibine dinamit koyma fikri bilinç altlarından okunan bu adamlara denklik verilir mi? Bizim verdiğimiz denklikle doçent olanlar var ama biz vazgeçtik sizce de uygundur değil mi? - Uygundur......
Hadise burada bitti. Biz bu Hadiseyle "Sittir Me Up" olduk. Kazanılmış haklar, ispatsız iddialar (diplomaların sahte olabileceği, dışarıdan para aldığımız (ki doğrudur bütün masraflarımı büyükbabam karşıladı o da o ara dışarıdaydı:), devlete düşman olduğumuz (bu devlet kimse bu kadar düşmanlığımıza rağmen bir kere karakolluk olmamışız, ya biz de keramet ya devlet de? heralde), ve Türkiye'de bütün ünv. bütün fakültelerinde okutulan dersler aynı olduğu halde???? Mısırdaki Ünv. niye buraya uygun müfredat yapmıyor, bünyesinde Kürdoloji bölümü bulunduran ve ısrarla teröristlere destek olan Fransa'nın meşhur ünv. de bizimle birebir müfredat uyguluyorken ....!!! Mısır çok ayıp ediyor ; mahiyetinde binbir türlü laf dolambaçları vd....... Şunu da unutmayım. YÖK aynı fakülte mezunu Mısırlı birinin diplomasına denklik verip burada Y. Lisans yaptırıyor. O niye farklı dediğimizde aldığımız cevap tatmin seviyemizin fevkaladesinin fevkinde oluyor : O geri gidecek...! Cevap okkalı olunca okkanın altında kalmaktan başka çare yok. Aslında sizlere anlatacak çok şey var ama bu kadar komiklik yeter, gülmekten kırılmanızdan korkuyorum. Türkiyenin sizler gibi değerli arkadaşlara (hukukçulara) ihtiyacı var. Bir balta da ben vurmayım. Hikayenin gerçekliğiyle ilgilenen arkadaşlara dosya numaraları verebilirim. Nasılsa yüzlerce dosya var böyle. ŞİMDİ ADALETİN EN İNCESİNE KADAR GÖREN BEN VE DİĞERLERİMİZ NASIL GÜVENMEYELİM HUKUKA. BİZ SONUNA KADAR GÜVENİYORUZ (AKSİNİ SÖYLEMEYİ YEMİYOR).
Gökten üç elma düşmüş.... Allah muhafaza onu da istemiyorum, neme lazım nolur nolmaz kafama düşen elmdan dolayı da adalete uğrarım sonra.... (Fakat şunu da belirteyim inadım inat şu anda yeniden fakülte okuyorum (Kamu Yönetimi, hem de açık. Hava alarak okuyorum daha iyi oluyor.) Beni dinlemek veya okumak nezaketinde bulunan ve bulunmayan bütün arkadaşlara teşekkürler. (Okumayanlar bu teşekkürü zaten alamayacaklar he he he bizimkisi laf ola beri gele)