Alıntı: Yazan Av.mehmet.av Üstad, Konu, başlığından uzaklaştı biraz Ancak ben her halükarda işveren tarafından tutanak tutulmamasının işveren aleyhine sıkıntı yaratacağını düşünüyorum. Zira kötü niyetli bir işçi hiçbir gerekçe yokken işten ayrılmış olsa bile açacağı kıdem davasını kazanabilir düşüncesindeyim. Bir mizansen; İşçi açtığı dava ile ihbar ve kıdem tazminatı talep ediyor. Dilekçe özetinde de işverenin kendisini telefon ile arayarak artık kendisi ile çalışmak istemediğini ve iş akdine son verildiğini söylediğini iddia eder. İşveren de cevap dilekçesinde işçinin o tarihten beri işe gelmediğini iddia eder. Olayın aslı şöyle olsun. İşçi o gün mesai saatinden sonra işyerinden ayrılır ve bir daha işe gelmez.Tabi işveren de bu süreçte herhangi bir tutanak düzenlemez. Sizce bu davayı kim kazanır.

Davanın kabulü veya reddi işverenin, işçinin işi bıraktıktan sonra, tutanak tutmasına bağlı değildir.

İşçi işverene işi bıraktığını telefonla da olsa bildirmişse, işveren noter yolu ile bu durumu işçiye bildirebilir. Şu gün şu saatte aradınız, işi bıraktığınızı belirttiniz, vs....

işçi hiç haber vermeden ertesi gün işe gelmemişse, noterden çağrı kağıdı gönderebilir, çağrı kağıdında haklı bir mazereti olmadığı takdirde devamsızlıktan akdi sonlandıracağı ihtar edebilir.

İşveren bu iki ihtimal neticesinde noter yolu ile bildirim yoluna gitmek yerine 2 hafta boyunca tutanak tutmasının hiçbir manası yok faydası da yok... Yani işçinin işi kendisinin bıraktığının ispat aracı 2 hafta boyunca tutulan tutanaklar değildir...

Kolay gelsin...