Sayın meslektaşım. Mahkemece hüküm altına alınan vekalet ücretleri avukat adına değil taraflar adına hüküm altına alınır. Avukat dava da taraf olmadığına göre vekalet ücretlerinde de alacaklı ve borçlu sıfatı davanın taraflarına yani davacı ve davalılara aittir. 6100 sayılı hmk da gerekçeli kararın yazımında... Taraflara yüklenen haklar ve borçların sıra numarası altında gösterilmesi gerektiği şeklindeki hüküm dahi bu durumu teyit etmektedir. Mahkemelerce hüküm altına alınan vekalet ücretlerinin icrasında dahi icra takipleri alacaklı ve borçlu adına yapılmaktadır. İcra takibinin bu şekilde yapılması bile mahkeme vekalet ücretlerinin davacı ve davalının uhdesinde doğduğunu açıkça göstermektedir. Ancak tahsil edilen bu vekalet ücreti iç ilişki de avukata ödenmesi gerektiğinden vekalet ücretinin icraya ödenmesi halinde bu para iç ilişki gereğince avukatta kalmaktadır. Mahkeme vekalet ücretleri avukatlık kanunu gereğince takas ve mahsup edilmeyeceği gibi haciz de edilemez. Yani müvekkilin karşı tarafa olan borcundan dolayı haciz edilemeyeceği gibi takas ve mahsup işlemine de tabi tutulamaz.avukaklık kanunu mahkeme vekalet ücretlerine bir tür imtiyazlı ve rüçhanlı alacak sıfatını getirmiştir. Sonuç itibariyle sgk yanlış işlem yapmıştır. Yani sgk Avukat olarak sizin kuruma olan prim borcunuzdan dolayı parayı takas ve mahsup işlemine tabi tutamaz. Aslında sgk nın yapması gereken şey prim alacağı için sizin hakkınızda icra takibi başlatmak ve ödenmemesi halinde banka hesaplarınıza e-haciz koymak. Ondan sonra da borçlu olduğu dosyaya karşı vekalet ücretini ödemek. İcra müdürlüğü infaz olan dosyadan size ödeme yapmak için parayı sizin hesabınıza göndereceğin den para sgk tarafından üzerinde e-haciz uygulanmış bsnka hesabınıza geleceğinden gelen paranın kurum hesaplarına aktarılmasını bankadan istemek olmalıdır. Saygılarımla