Yaşanılan sorunlar TBB nin avukatlık mesleğinin sorunlarına karşı ilgisiz ve sorumsuz tutumundan kaynaklanmıyor mu? Daha doğrusu sorunların varlığında ve çözümsüzlüğünde kendilerinin payı oldukça fazlayken nasıl oluyorda böyle bir eylem. Ne amaçlanıyor? Ne isteniyor?
Dost beni bir yerlerde görsün tarzında bir eylem gibi geldi bana.
Yargının siyasallaşması ve bu yöndeki kadrolaşma çok önceden beri var olan bir olgu.1980 yılından sonra yaşanılan süreçte yargı her kurum gibi payına düşeni aldı.Yargıç bağımsılığı ve güvencesi rafa kaldırıldı. Doğal yargıçlık ilkesinden giderek uzaklaşıldı.O günlerden bu güne adım, adım kararlı bir şekilde yapılacaklar yapıldı ve hala yapılmakta. Mesleği yürütmekte olan hakim ve savcıların bu konuda ne yazık ki mücadele etme zemini yoktur.YHSK kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır, mesleki örgütlenmeleri yoktur. Olmadığı gibi dile dahi getirilmemektedir. Yani siyasal kadrolaşma için tüm koşullar hazır. Bu zeminde yapılacak olanlar yapıldı yapılmaya devam ediyor,edecekte.
Bu gelişmelerden etkilenmemek mümkün değil. Bağımsız yargının olmadığı ve bağımsız yargı erkine dayalı yargı geleneğinin olmadığı bir ülkede hukuk devletinden söz etmek olanaksızdır. Bu kuruluş ve işleyiş içerisinde avukatları bağımsızlığında söz etmek zaten mümkün değil. Mevcut uygulama içerisinde avukatın saygınlığından söz etmek ne yazık ki pek mümkün değil.
Bu sorunları yıllardan beri yaşıyoruz.Uzunca bir süre sorun daha ağırlaşarak yaşanacağa ve meslek üyeleri sıfatları statüleri ne olursa olsun yara alacağ benziyor. Kısa sürede yargının içinde bulunduğu sorunların çözümleneceği umudu içerisinde değilim ne yazık ki.
Bu kadar sorun yaşanırken TBB nin soruna bakışı belirli günlerdeki yapılan söylemlerden ibaret kalmıştır. Aktif bir politika üretilememiştir. Yargının içinde bulunduğu sorunların uzantısı olarak avukatlık mesleği yıpratılmış ve yok sayılmak derecesine getirilmiştir. Sorunlar ciddi,önemli ve yakıcı boyutlara ulaşmıştır. Ama TBB den sorunların varlığına dair bir söylem duymak mümkün olmuyor.Çözüm üretmek şöyle dursun.
Kısaca söylemek gerekirse böyle bir eylemi mevcut koşullar ve anlayışlar içerisinde değerlendiğimde pek inandırıcı samimi bulamadım. Anlamlandıramadım.
Selam ve esenlik dileklerimle.