Mesajı Okuyun
Old 16-01-2007, 20:22   #16
A.Turan

 
Varsayılan Güzel konu devam..

Saygıdeğer meslektaşımız Mehmet Bey’e konuyu açtığı anda “Çok güzel bir başlık ve içerik. Evet bu sorulara cevap arayalım hep birlikte..” şeklinde ilk yanıtı vermiştim.

Birbirinden güzel anlatımlar, cevaplar, eleştiriler ve özeleştiriler gelmeye başladı. Bendeniz, topyekûn bir düşünce serdetmeden önce genel görüşleri öğrenip kısa katılımlar yapmak ardından görüşümü olgunlaştırmak istiyorum.

Saygıdeğer ve çok değerli meslektaşım Ömer kavili Beyefendinin olayı genel olmayan münferit ve istisnai gibi geldi bana. Aksinin kabulü halinde Kızılay’da miting yapmak veya gök kubbeyi yere indirmek gerekir.

Sevgili Kemal kardeşimiz, büyük umut vaad ediyor ve gelecekte ne iş yaparsa başarılı olacağını düşünüyorum hukuk alanında.

Değerli Duygu Keleş’in anlattığı olayı şöyle anladım. Bütün deliller toplanmış, dosya karar durumuna gelmiş ve fakat artık Duygu, zamanında yapması veya anlatması gerekenleri son ana bırakmış gibi geldi bana.

Kıymetli meslektaşım Korayad, mükemmel bir fotoğraf çekmiş. Kendisini tebrik ediyorum. Açıklamasının her noktasına iştirak ediyorum.

Saygıdeğer Şehper Ferda Demirel, her zamanki gibi engin tecrübesiyle karanlıkta yolumuza ışık tutmuş yazısı ile.

Sayın Dikici, sizi ilgi ve hayranlıkla izlediğimi ayrıca belirtmek istiyorum.

Bendenizin naçiz görüşü ise; öncelikle dilekçe yazmak bir sanattır. Bir dilekçeyi okuduğumuzda, o hukukçunun bilgi seviyesini, olaya inanmışlığını, işini ne ölçüde benimsediğini anlamak hiç zor değildir. Bu cümleden olarak, çok sık duyarak bende hayret uyandıran hususu belirtmek istiyorum. “Dilekçelerimiz okunmuyor.” Dava dilekçesi okunmadan karar verilemez. Dilekçeniz okunur ama sizin anlatma yeteneğiniz ne kadar yüksek olursa olsun karşınızdakinin anlama yeteneği ile sınırlanır. Öncelikle açık, öz ve az cümle ile çok şey ifade etmek gerekir. Mümkünse dilekçemizi maddeler halinde yazalım. Yakın zamanda iki yıl olmuş mesleğe başlayalı bir avukat meslektaşıma ne kadar güzel dilekçe yazıyorsunuz dedim. Şaşırarak bana baktı ve çok mu kötü yazıyorum dedi. Çok öz ve kısa anlaşılır yazıyordu.

Daha sonra devam etmek üzere burada bitirmek istiyorum. Saygılarımla.