Mesajı Okuyun
Old 07-09-2009, 08:39   #2
üye16817

 
Varsayılan

Konutun aile konutu sayılması için, bu konutta muhakkak kira sözleşmesi uyarınca veya mülkiyet hakkına dayanarak oturmak gerekmez. Yargıtay'a göre "Aile konutu; eşlerin bütün yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdikleri acı, tatlı günlerini yaşadıkları, yaşam faaliyetlerini yoğunlaştırdıkları mekandır. Aile konutu tektir"(2. HD, 2005/16473 E., 2006/799 K.).

Konutun mülkiyeti zaten müvekkilinize ait olmadığından haczi de mümkün değildir. Ancak kastettiğiniz, müvekkilinizin ablasının borcundan kaynaklanan ve ablası aleyhine yürütülen bir hacizse, konutun haczi mümkündür. Zira ortada İİK m. 82'deki koşullara uyan bir durum yoktur.

Diğer taraftan, icra takibine uğrayan kişinin meskeniyet savında bulunması için o evde bizzat oturması gerekmez. Borçlu, evini kiraya vermiş ve başka da evi yoksa, borçlunun kiradaki evi ve kirası haczedilemez.