Mesajı Okuyun
Old 17-06-2008, 14:53   #2
Av.Feridun Yurtsever

 
Varsayılan

İmza incelemesi bildiğim kadarıyla yalnızca Adli Tıp Kurumu'nda yapılmaktadır. Bu nedenle anladığım türden bir çekincenize gerek olmadığını düşünüyorum. Ayrıca bilirkişinin mutlaka hukuki ve cezai sorumluluğu olacaktır. Zira, bilirkişi inceleme yaparken kamu görevini ifa etmekte, olayın oluşuna göre en basitinden görevi ihmalden hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılabilmelidir. Hem cezai; hem de hukuki sorumluluğuna ışık tutacağını düşündüğüm bir karar:

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi

E:2005/7786
K:2005/7290
T:30.06.2005

BİLİRKİŞİNİN KASTEN GERÇEĞE AYKIRI RAPOR VERMESİ YARGILAMANIN YENİLENMESİ NEDENİDİR - HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

ÖZET: Bilirkişinin kasten gerçeğe aykırı rapor verdiğinin ceza mahkemesi kararı ile sabit olması halinde yargılamanın yenilenmesi talep edilebilir. Delil yoklu*ğundan veya başka bir sebeple ceza kovuşturması başlamamış ise doğrudan hukuk mahkemesinde dava açılabilir. Somut olayda, teknik bilirkişi hakkın*da takipsizlik kararı verilmiş; süresi içinde takipsizlik kararına itiraz edil*miştir. Bu durumda redde dair kararın tebliğinden itibaren üç aylık hak dü*şürücü süre içinde yargılanmanın yenilenmesi talep edilmelidir.

1086 s. Yasa m. 445,447

Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda; da*vanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Karar
Yargılamanın yenilenmesini isteyen davacı Hazine, mahkemenin 1994/37-155 karar sayılı kesinleşen dosyasında davaya konu olan 272 parsel sayılı taşınmaz içeri*sinde 2863 Sayılı Yasaya göre korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğinde iki adet antik kaya mezarlığı bulunduğunun Kale Sulh Hukuk Mahkemesi'nin deği*şik işler 1998/12 sayılı dosyası ile tespit edilmesine karşın, kesinleşen dosyada tek*nik bilirkişi olan H'nin kasıtlı olarak keşif rapor ve krokisinde antik kaya mezarlarını 272 parsel sınırlan dışında gösterdiğini öne sürerek HYUY'nm 445. maddesi ge* reğince kesinleşen hükmün kaldırılarak taşınmazın tüm nitelikleri ile Hazine adına ta*puya tescilini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davanın hak düşürücü süre yonünden reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriğine ve yasa hükümlerine uygun düşmemektedir. HYUY'nm 445/5. maddesinde bilirkisinin kasten gerceğe aykırı beyanda bulunduğu*nun (rapor verildiginin) bir ceza mahkemesi hükmu ile sabit olması halınde yargıla*manın yenilenmesinin istenebileceği, ayrıca aynı yasanın 447/1. maddesinde başvu*runun kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç ay içerisinde yapılması, 445/son mad*desinde de kasten gerçeğe aykırı rapor verdiği ileri sürülen bilirkişi hakkında delil yokluğundan başka bir sebeple ceza kovuşturmasına başlanamamış veya karar veri*lememiş ise, ceza mahkemesi karan aranmayıp doğrudan hukuk mahkemesinde da*vanın açılacağı öngörülmüştür.
Hal boyle olunca teknik bilirkişi H. hakkındaki Kale Cumhuriyet Başsavcılı*ğı 'nm dava zamanasımı suresinin gecmesi nedeniyle verilen takipsizlik karanna ya*pılan itirazın Antalya 2. Agır Ceza Mahkemesı'nce reddine dair 1998/317-317 D. İş*ler kararı davacı Hazine vekiline 12.11.1998 tarihinde tebliğ edildiğine nazaran ise üç aylık hak düşürücü sürenin de bu tarihte başlaması gerekir. Dava üç aylık süre dol*madan 17.11.1998 tarihinde açıldığına göre işin esasına girilerek iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere süre yönünden davanın reddine ka*rar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı Hazine'nin temyiz itirazlan yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan ne* denlerden ötürü BOZULMASINA 30.6.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.