Mesajı Okuyun
Old 23-07-2009, 14:33   #62
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Sırasıyla :

İstanbul
Siz tam anlamıyla bir “İstanbul”sunuz. Eğer İstanbul’da doğduysanız bu sizin için adeta bir şans demek, çünkü zaten başka bir şehirde mutlu olmazmışsınız gibi bir duruşunuz var. İstanbul hiç bir zaman öngörülemeyen karakterdedir, gizemli, cazibeli, büyüleyicidir, tıpkı sizin gibi. Hem geçmişinin izlerini taşır hem bugünü tüm realitesiyle yaşatır. Kim neyi görmek istiyorsa İstanbul’da onu görür. Tanımak, tanımlamak zaman alır. Tüm bunlar da size has özellikler değil mi? Siz nereye giderseniz gidin denizinin kokusuyla, sokaklarının sesiyle, mavi rengiyle İstanbul sizi geri çağırır ve siz bu çağrıyı kulak ardı edemezsiniz. Çünkü siz zaten "İstanbul"sunuz.

Sert mizaçlı
Zor, çok zor… Yani sizi anlamak ve çerçevesini düşüne taşına çizdiğiniz dünyanızdan bakmak çok zor. İtiraf edelim ki, biraz sertsiniz. Haklı sebepleriniz var... Ödün vermemeye, oyuna gelmemeye çalışıyorsunuz. Ama bu sırada biraz fazla katılaşıyor olmayasınız? Hayatınızın her anını kontrol altında tutma isteğiniz anlayışla karşılanabilir. Ama aşırı endişeli biri haline geldiyseniz, bir daha düşünün... Biraz rahat bırakın canım. Kontrol kontrol nereye kadar? Kendinize saçmalama özgürlüğü de tanıyın, arada ipleri bırakın, akıntıya karışın. Canınız çekince, yeniden dizginleri elinize alırsınız.

Özgür ruh
Usanmayan ve iflah olmayan özgür bir ruh sizinkisi. Bu halinize imrenen o kadar çok insan var ki... Ne istediğinizi biliyorsunuz. Etraflıca yaptığınız iç ve dış gözlemleriniz sayesinde ustaca istediğiniz tarafa yönelebiliyorsunuz. Hayat sizin, kararlar sizin. İlerlemek çok önemli. Hayata etraflıca bakışınız size çok şey öğretti. Yalnız kaldığınız anlarda da kendinizden çok şey öğrendiniz. Sizin için yaşamak bir tutku, vizyon sahibi olmak ve özgürce yaşamak ise olmazsa olmazınız. Bunu çok iyi becerdiğinizi söylemeliyiz. Size özgürce yaşayabileceğiniz uzun bir ömür dileriz.

Bir ters bir düz
Sizin derdiniz hayata bağlılık, neşelenmek vs. değil. Siz sağlam bir hayat kurgusu peşindesiniz. Hayat sizi kış günü giyilmiş bir kazak gibi sıcacık, yumuşacık sarsın, soğuktan, rüzgârdan korusun istiyorsunuz. Ama aynı zamanda olabilecek bütün çılgınlıkları denemek, dağlara çıkmak, okyanuslarda yüzmek, paraşütle atlamak da istiyorsunuz. Çelişkileriniz biraz bundan kaynaklanıyor. Arzu ettiğiniz heyecanla, güvenlik ihtiyacınız sürekli çatışma halindeler. En az ve en çok yakındığınız şey dikkat dağınıklığı. Bir şeye gerçekten odaklandığınızda bütün hayatınız o oluveriyor... Ama gerçek anlamda dikkatinizi çeken bir şey göremediğinizde kayboluyorsunuz. İçinizdeki maceracıya biraz daha kulak verseniz çok daha mutlu olacaksınız…

İfadesiz
Siz kendinizi ifade etmiyorsunuz. Özenle saklıyor, her şeyden sakınıyorsunuz. Sahip olduğunuz şey her neyse, onun ortaya çıktığında beğenilmeyeceğini ya da zarar göreceğini düşünüyor olabilirsiniz. Her ikisi de aynı kapıya çıkıyor sonuçta. Kapılarınızı kapatıp, gerektiği kadar ses çıkartıp, ilk fırsatta yine kendi içinize dönüyorsunuz. Her şeyinizi paylaşabilirsiniz, ama düşüncelerinizi, hele duygularınızı asla... Buna alışmış olabilirsiniz, kim bilir belki de yalnızlığınızla mutlu olduğunuzu düşünüyorsunuzdur. Bir kez daha düşünün. Korkmayın. Biriktirdiğiniz cümleleri herhangi bir yolla serbest bırakın. Kendinizi ne kadar özgür bir şekilde ifade ederseniz, yalnızlığınız da o kadar hızlı ve doğru bir şekilde son bulacak... Yalnızlık insana mahsus olmadığı gibi, kendinizi ifade etmeden ona son vermek de pek mümkün değil...

Sınırlı sorumlu gençlik ateşi
Yaşınız ne olursa olsun gençliğinizi korumanın yolunun sorumluluk almamaktan geçtiğini düşünüyorsunuz. Böylece büyümenin getirdiği sıkıntılardan uzak kalacak ve sırtınızda yük taşımaktan kurtulacağınızı zannediyorsunuz. Başınıza bir şey geldiğinde de sorumlusu hep başkaları oluyor. Haklısınız ama yalnızca bir noktaya kadar. Gençlik ateşini söndürmemek gerekiyor. Hayatın her aşamasında canlı kalmalı. Ancak o ateşi beslemenin yolu, geriye kalan işleri başkalarına yüklemek değil. Ayaklarınızın üzerinde durma cesaretini gösterdiğiniz zaman, ateşinizin rengi çok daha güzel bir kızıla dönüşecek...