Mesajı Okuyun
Old 29-08-2007, 14:01   #9
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Çözümünüz bu kararda olabilir.


T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1989/12-681
K. 1990/154
T. 7.3.1990
• VADE TARİHİ ( Tanzim Tarihinin Vade Sütununda Ayrıca Gösterilmesi Tanzim Tarihinin Tekrarı Olarak Anlaşılmaması )
• BONODA İKİ VADE OLMASI ( Vade Sütununda Tanzim Tarihinin Yer Alması )
• BONODA TANZİM TARİHİ ( Vade Sütununda Tekrar Gösterilmesi )
2004/m.170
6762/m.615
ÖZET : Olayda tanzim tarihi hululü vade tarihi yanında ayrıca yer alan vade sütununda gösterilmiş olması mükerrer vade tarihi değil, senet tanzim tarihinin tekrarı olarak anlaşıldığından senet bono vasfına sayılır.

DAVA: Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İstanbul 7. İcra Hakimliği`nce itirazın muvakkaten kaldırılmasına dair verilen 8.11.1985 gün ve 1984/1462-1985/1833 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 30.10.1986 gün ve 1985/1160-11385 sayılı ilamı: ( ... Sair temyiz itirazları yerinde değilse de takip dayanağı bonoda 22.11.1982 ve 15.12.1982 olarak iki vade mevcuttur. 22.11.1982 tarihinin ayrıca tanzim tarihi de olması bonoda iki vade mevcudiyetini ortadan kaldırmaz. TTK.nun 615. maddesi 4. fıkrası son cümlesi ve İİK.nun 170/a maddesi gereğince bu hususun re`sen nazara alınıp kambiyo senetlerine mahsus özel yolla yapılan takibin iptaline karar verilmek gerekirken işin esasının tetkiki ile karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu`nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR: Takip Konusu emre muharrer senedin tanzim tarihinin 22.11.1982 olduğu tartışmasızdır. Senet metninde vade ve hululü vade başlıkları altında 22.11.1982 ve 15.12.1988 tarihleri yazılmıştır. Gerçekten TTK.nun 615. maddesinin son fıkrasında birden fazla vade taşıyan bu tür senetlerin emre muharrer senet sayılamayacağı hükme bağlanmıştır. Ne var ki takip dayanağı senet metninde vade olarak yazı ile hululü vade tarihinde gösterilen 15.12.1982 tarihi yazılmıştır. Senedin tanzim tarihinin vade tarihi olamayacağı da kuşkusuzdur. Olayda tartışmasız olan 22.11.1982 tanzim tarihi hululü vade tarihi yanında ayrıca yer alan vade sütununda gösterilmiş olması mükerrer vade tarihi değil, senet tanzim tarihinin tekrarı olduğu duraksanmayacak biçimde anlaşılmaktadır. Bu itibarla merci hakimliğince takip dayanağı senedin bono vasfında bulunduğuna ilişkin direnmesi yerindedir.

Ancak işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan diğer yönler incelenmek üzere dosyanın 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için ikinci görüşmede oyçokluğuyla karar verildi.

yarx