Mesajı Okuyun
Old 02-07-2006, 09:12   #1
ustam

 
Varsayılan Avukatlık Yasasının 141. ve 144/3 mad bahsedilen süreler

Gerek Avukatlık Yasasının 141 ve 144/3 maddeleri gerekse Avukatlık Kanunu Yönetmeliğinin 85 ve 88. maddeleri gereğince, baro yönetim ve disiplin kurulları, hem soruşturmayı hem de kovuşturmayı bir yıllık süre içerisinde ivedilikle sonuçlandırmak zorunda olmalarına rağmen, genelde sonuçlandırmamaktadır.Haliyle gerek soruşturmayı gerekse kovuşturmayı zaman aşımına uğratmalarına rağmen, zaman aşımı itirazını da dikkate almamaktadır.Hatta burada ki süreleri, zaman aşımı süresi değil hedef süre olarak değerlendirmektedirler. Malumunuz olduğu üzere, zamanaşımı kuralı, kamu düzeni ile ilgilidir. Mutlak uyulması ve uygulanması gerekli kurum ve kurallardandır. Uyulmaması mutlak iptal nedenidir.

Avukatlık yasasının birçok maddesi, belli işlemlerin belli sürelerde yapılması gerektiğine hükmetmiştir. Örneğin Av. Yasası 7.8.20.40.41.70.141.142.143.144.157.159.160.maddel erindeki süreler hak düşürücü ve/veya zamanaşımı süreleridir. Örneğin Avukatlık Yasası Madde 157’de düzenlenen ”disiplin kurulu kararlarına karşı” itiraz başlıklı düzenlemede bahsedilen, 30 günlük süreyi hak düşürücü olarak kabul edeceksin, yine aynı yasanın 141 ve 144/3 bahsettiği birer yıllık süreyi ise, “soruşturmanın ivedilikle sonuçlanmasına yönelik “hedef süre”olarak tevil edeceksin?!!. Bu yaklaşım anlaşılır ve kabul edilebilir değildir. Hattı zatında, Kanun Koyucu iş bu süreleri zamanaşımı süresi olarak düşünmese idi? 144/3 maddenin devamında “ceza davasının sonucunun beklenmesini gerektiren halleri saklıdır” deme gereğini hiç duyar mı idi? Demek ki burada zamanaşımı var ki, yasa koyucu zaman aşımını kesen halleri de maddenin devamına yazma gereği duymuştur.
Sizlerden bu konuya karşı yaklaşım ve değerlendirmelerinizi bekliyorum. Elinizde olayı aydınlatacak benzer ve farklı karar mevcut ise, lütfen paylaşalım.
Esen kalın….
Ustam