Mesajı Okuyun
Old 18-09-2008, 15:01   #3
hukukcu1985

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi
Esas: 2000/5291
Karar: 2000/8085
Karar Tarihi: 27.11.2000
ÖZET:İki yer birden yetkili olarak gösterilerek yapılan yetki itirazı usule uygun değildir.
Banka defter ve kayıtlarının dayanağı belgelerle birlikte delil olma özelliği taşıyacağı gözetilip, bankaya harcama belgelerini (slipler) ibraz ettirip, inceleme yaptırılması, imzaların davalılara ait olmadığıma anlaşılması halinde, harcamaların yapıldığı üye işyerlerinin kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmayacağı hususlarının karar yerinde tartışılarak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekir.
Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkili bankanın imzalanan kredi kartı üyelik sözleşmesine istinaden davalılara verilen kredi kartları hesabı ile ilgili borcun, keşide edilen ihtarnameye rağmen ödenmemesi üzerine icra takibi yapıldığını, davalıların takibe itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili yetkili İcra Dairesi ve mahkemenin İstanbul veya Bakırköy İcra Daireleri ve mahkemeleri olduğunu, takip ve davaya konu harcamalara ilişkin harcama belgelerindeki imzaların müvekkillerine ait olmadığını bu harcamaların müvekkillerince yapılmadığını, bu hususların keşide edilen ihtarlarla davacı bankaya bildirildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda Kadıköy 4. İcra Müdürlüğünün 1998/5266 sayılı dosyasına konu alacağın 492.373.073. -TL olarak tespitine, itirazın bu miktar nazara alınarak iptaline ve takibin devamına %40 icra inkar tazminatı tutarı 196.949.229.-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- İİK'nun 50. maddesinde, icra takibi ile ilgili olarak ileri sürülen yetkiye dair itirazlar da, HUMK'nun yetkiye dair hükümlerinin (HUMK.md.9/27) kıyas yolu ile uygulanacağı öngörülmüştür. HUMK'nun 23/son maddesi hükmü gereğince yetki itirazında bulunan tarafın, yetkili mahkemeyi somut olayda icra dairesini, göstermesi gerekir. Takip dosyasında davalı borçlular vekili itiraz dilekçesinde yetkili İcra Dairesi olarak İstanbul İcra Dairelerinin yanısıra Bakırköy İcra Dairelerinin de yetkili olduğunu bildirmiştir. Bu şekilde iki yer birden yetkili olarak gösterilerek yapılan yetki itirazı usule uygun değildir. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından davalılar vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davalı taraf kendilerine gönderilen hesap bildirim cetvellerindeki bazı harcamaların taraflarından yapılmadığını davacı bankaya 15.9.1997, 17.12.1997 tarihleri ihtarlar ve 14.7.1997 tarihli dilekçe ile bildirerek itiraz etmiştir. Yargılama aşamasında ise bu harcamalara ilişkin harcama belgelerindeki imzaların kendilerine ait olmadığını belirterek bu yönde araştırma yapılmasını talep etmişlerdir.
Kredi sözleşmesinde, banka defter ve kayıtlarının kesin delil olacağı yönü kararlaştırılmış ise de defter kayıtlarının dayanağı belgelerle birlikte delil olma özelliği taşıyacağı gözetilip, bu yoldaki davalılar itirazları da dikkate alınarak bankaya harcama belgelerini (slipler) ibraz ettirilip üzerinde inceleme yaptırılması anılan belgelerdeki imzaların davalılara ait olmadığının anlaşılması halinde harcamaların yapıldığı üye işyerlerinin gerekli özeni göstermemeleri ve üzerine düşen edimleri gerektiği gibi yerine getirmemeleri ile bir kusur ve sorumluluklarının bulunup bulunmayacağı hususlarının karar yerinde tartışılarak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yetersiz inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin İcra Dairesinin yetkisine yönelik temyiz itirazlarının reddine (2). bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına (BOZULMASINA), vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı taraf yararına takdir edilen 65.000.000.-TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.11.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.