Mesajı Okuyun
Old 09-09-2006, 16:22   #10
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Hatta (Satış dosyalarını inceleyip hata yapmamak için titizlenen biz vekillere)

HD 04, E: 2001/009470, K: 2002/000764, Tarih: 24.01.2002
[*]İCRA MEMURUNUN KUSURU[*]ZARAR[*]TAZMİNAT

İcra memuru yasal düzenlemelerle belirtilen satış öncesi yapılan mahalli ilan tutanaklarının olup olmadığı, üzerinde ipotek bulunan taşınmazın satış bedelinin rüçhanı olan bu alacağı karşılayıp karşılamadığı üzerinde durmadan satış işlemini gerçekleştirmiştir. Kusurlu davranışı ile daha sonra ihalenin feshedilmesine ve ihale bedeli ile sair masrafları yatıran davacının zarara uğramasına yol açmıştır. Şu durumda mahkemece zarar kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmemiş olması hatalıdır.

(2004 s. İİK. m. 5, 114, 115, 129)

Davacı Ali Keleş vekili Avukat Emrah Baydar tarafından, davalı Adalet Bakanlığı aleyhine 13.9.2000 gününde verilen dilekçe ile icra İflas Kanunu'nun 5. maddesinden kaynaklanan icra memurunun kusur nedeniyle uğranılan zararın gideriminin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 16.5.2001 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre manevi tazminata ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-Maddi Tazminata yönelik temyiz itirazlarına gelince;

Dava, icra takibi sonucu satılan taşınmazı satın alan davacının anılan taşınmazlarla ilgili açılan ihalenin feshi davasının satışı yapan Akyurt İcra Müdürünün kusurlu davranışı nedeniyle kabul edilmesi sonucu yatırdığı ihale bedeli ve masrafları geç alması ve bir kısmını da hiç alamaması nedeniyle zarara uğradığı iddiasına dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.

Davalı cevabında, davacının zararını kanıtlaması gerektiğini, ihale bedelini geri aldığını ifade eden davacının yatırmış olduğu damga vergisi, tellaliye bedeli ve dosya masraflarını talep etmesinin yasal dayanağının bulunmadığını, manevi tazminatın bu davada uygulama yeri bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacının icra müdürünün usulsüz işlemleri nedeniyle İcra Tetkik Merciine şikayet etme hakkına haiz olduğu, yapılan işlemlerin usulsüz olduğunu bilmesi gerektiği, davacının da kusurlu olduğu, kanunu bilmemenin mazeret sayılmadığı gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamından davacının Akyurt İcra Müdürlüğünün 1995/141 talimat sayılı dosyasında ihale ile satın aldığı (1) parsel sayılı taşınmazla ilgili icra takibi borçlusu tarafından Akyurt İcra Tetkik Merciine açılan 1997/3 esas ve 1997/6 karar sayılı dosyasında Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin bozmasına uyularak ihalenin feshine karar verilmiştir. Anılan 12. Hukuk Dairesi bozma ilamında "satış dosyasında yöntemince mahalli ilan tutanaklarının mevcut olmadığı, taşınmazın tapu kaydında 83 milyar TL'lık ipotek bulunduğu, 51.907.700.000 TL muhammen bedelli taşınmazın 1. arttırmada 39.800.000.000 TL'ye satıldığı; rüçhanı olan alacakları karşılayıp karşılamadığının araştırılmadan ve rüçhanı olan alacakları ve masrafları karşıladığı kesin olarak saptanmadan ipotek miktarını karşılamayan bir bedelle satış yapılmasının doğru olmadığı" belirtilmiştir.

İcra dairesindeki satışa dair uygulanacak esaslar İcra İflas Yasası'nın 114, 115 ve 129. maddelerinde düzenlenmiştir.

Dava konusu olayda icra memuru yasal düzenlemelerle belirtilen satış öncesi yapılan mahalli ilan tutanaklarının olup olmadığı, üzerinde ipotek bulunan taşınmazın satış bedelinin rüçhanı olan bu alacağı karşılayıp karşılamadığı üzerinde durmadan satış işlemini gerçekleştirmiştir. Kusurlu bu davranışı ile daha sonra ihalenin feshedilmesine ve ihale bedeli ile sair masrafları yatıran davacının zarar uğramasına yol açmıştır. Şu durumda mahkemece zarar kapsamı belirlenerek sonucuna göre karar verilmelidir.

Anılan yön gözetilmeden yazılı gerekçeyle verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ:Temyiz olunan kararın (2) nolu bentte gösterilen nedenle maddi tazminat istemi yönünden BOZULMASINA, manevi tazminat yönünden temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24.1.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.