Mesajı Okuyun
Old 22-12-2011, 15:52   #79
netya

 
Varsayılan

Sayın meslektaşlarım merhaba,
Bende tartışmaya geç olsada somut bir örnekle katılmak istedim.

Kiracı aleyhine evvelce tahliye taahhüdü nedeniyle icra takibi yapılıp görülen dava neticesinde mecurun tahliyesine karar verilmiş, nihayetinde mecur tahliye edilmiştir.
Tahliye davası ve tahliyeye kadar olan süreçte kiracı mecurda bulunmaya devam etmiş ancak anahtarı usulen teslim ettiği aydan önceki 3 ay kira bedelini ödememiştir.
Taraflar arasındaki kira sözleşmesinde, aylık kiranın gecikmesi durumunda muacceliyet şartı getirilmiş, kiracı 3 ay ödeme yapmayınca ara yerde muacceliyet nedeniyle 1 yıllık kira alacağı takip konusu yapılmıştır.(sözleşmede 1 yıllık kira alacağı muaccel olacak denmiştir)
Dava sonucunda mahkeme, davalının, ödenmeyen 3 ay ile anahtar teslimini takip eden 3 ay(kiraya verilebilecek makul süre) olmak üzere toplam 6 aylık kira bedeli ödemesine karar vermiştir.
Karar her iki tarafçada temyiz edilmiş ve Yargıtayca; "davacı, davalı kiracının yazılı tahliye tahhüdüne dayanarak icraen tahliyesini istediğine göre kira ilişkisini sürdürme iradesinin bulunmadığını ortaya koymuştur. Bu nedenle davalının tahliye tarihinden sonra makul süre kira bedeli ile sorumlu tutulması mümkün değildir. " gerekçesiyle bozulmuştur.
Kanaatimce tahliye iradesiyle, muacceliyet şartı arasında böyle bir bağlantı kurulması yanlıştır. Zira "makul süre kavramı" kiracının mecuru kira sözleşmesinin sona ermesinden önce tahliye etmesi halindeki taleplerde kiralayanın yeniden kiraya verebileceği süreyi tespit etmek adına araştırılması gereken bir husustur. Olayımızda mecurun erken tahliyesi değil kira bedellerinin ödenmemesi söz konusudur.(Üstelik kiracı 3 ay boyunca kirasını ödemeyen ve kiralayanı sürekli uğraştıran bir vatandaş) Diğer taraftan sözleşmeye göre 1 yıllık kira bedeli muaccel olur denmiş iken kiracının yükünü hafifletmek adına makul süre kavramı ile zaten bu talep inidirilmiş oluyor. Birde tahliye iradesini araştırmaya gitmekle kiralayana karşı hakkaniyetsiz davranılıyor diye düşünüyorum.
Eğer tahliye iradesi muacceliyet talebini engelliyorsa tahliye talep etmeyelim diye mi yorumlamalıyız.
Halbuki Yargıtayın pek çok kararında muacceliyetle birlikte açılmış temerrüt nedeniyle tahliye davaları söz konusu iken muacceliyete de karar verilmesi gerekitiği yönünde.
Bu nedenlerle dosyayı Yargıtay a tekrar gönderme niyetindeyim,
Gelişmeleri burada paylaşırım. Elinde işime yarayabilecek Yargıtay Kararı vs bulunan varsa, ve ara yerde paylaşırsa çok memnun olurum
Herkese iyi çalışamalar,
Saygılarımla.