Mesajı Okuyun
Old 15-04-2010, 13:46   #78
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömeroğlu
İcra mahkemesince tahliye kararı verilmiş karar taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşmişse ve bu arada icra yoluyla veya anahtar teslim edilerek taşınmaz tahliye edilmemişse,kiracının taşınmazda tahliyeden sonraki aylar için ödemesi gereken haksız işgal tazminatı mıdır?Yoksa kira mı?Aktin fehedilmiş olması karşısında, fesih kararının kesinleşmesinden fiilen tahliyeye kadar geçen dönemde, ortada artık bir kira sözleşmesi de olmadığına göre talebin dayanağının haksız işgal olması akla daha yakın geliyor?Ama bu ihtimalde de tazminat bedelinin tespiti(özellikle takibe itiraz halinde)tereddüt uyandırıyor?
Meslektaşların konuya ilşkin görüşlerini ve Yargıtay'ın bakışını paylaşmalarını merakla bekliyorum.

Ben ve Yargıtay Saim Bey'e katılıyoruz.

Alıntı:
.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/3040
K. 2002/3476
T. 8.4.2002
• ECRİMİSİL ( Tahliye Davasının Kesinleşmesinden Sonra Kiracının Kiralanan Yerdeki İşgali Nedeniyle )
• TAHLİYE KARARININ KESİNLEŞMESİNE RAĞMEN KİRACININ İŞGALİNİN DEVAM ETMESİ ( Tahliye Kararının Kesinleşmesinden İtibaren Ecrimisile Hükmedilmesi )
• HAKSIZ İŞGAL NEDENİYLE ECRİMİSİL ( Tahliye Davasının Kesinleşmesinden Sonra Kiracının Kiralanan Yerdeki İşgali Durumunda Kararın Kesinleşmesinden İtibaren Ecrimisile Hükmedilmesi )
743/m.908
3533/m.1,4
ÖZET : Taraflar arasında 10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlenmiştir. 1993 yılına ait kira parasının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine tahliye davası açılmış ve verilen tahliye kararının 24.9.1999 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Kural olarak taraflar arasındaki kira sözleşmesi, temerrüt nedenine dayanan tahliye kararının kesinleştiği tarihte sona erer. Davalının bu tarihten sonraki işgali haklı bir nedene dayanmadığından tahliye kararının kesinleşme tarihinden sonrası için ecrimisile hükmedilmelidir.

DAVA : Dava dilekçesinde 353.900.000.000 lira Ecrimisilin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü :

KARAR : Davacı ( Vakıflar Genel Müdürlüğü ), mülkiyeti vakfa ait olan 126 parsel üzerindeki otelin yıkılarak yerine Kültür Merkezi yapılması konusunda davalı ile anlaştıklarını, 27.3.1992 başlangıç tarihli ve 10 yıllık kira sözleşmesi yapıldığını, ancak kira bedellerinin ödenmemesi üzerine tahliye davası açıldığını ve kesinleştiğini beyanla 1.9.1998 tarihinden tahliyenin gerçekleştiği 29.5.2000 tarihine kadar geçen dönem için 353.900.000.000 lira ecrimisilin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı ( Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ); taraflar arasında kurulan "yap-işlet-devret" şeklinde düzenlenmiş sözleşmenin 4331 Sayılı yasa hükümleri çerçevesinde değerlendirilemeyeceğini, zilyedliğin haksız olmayıp önceki dönem için aynı taleple açılan davanın reddedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece "28.4.1998- 31.8.1998 dönemine ilişkin ecrimisil ve elatmanın önlenmesi istemiyle açılan davanın yargı denetiminden geçerek kesinleştiği ve anılan davada ( Antalya 4. Asl.HM.1998/1188 Es-1999/1295 K )taraflar arasında "yap-işlet-devret" sözleşmesinin bulunduğu, ve bu davadaki isteminde tahliye tarihine kadar olan süreye ilişkin bulunması itibariyle aynı sebebe dayandırıldığından başka bir araştırma ve incelemeye gerek görülmeden davanın reddine" karar verilmiştir.

Oysa, Taraflar arasında 27.3.1992 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği 1993 yılına ait kira parasının ödenmemesi üzerine davalı aleyhine tahliye davası açıldığı ve Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesince verilen tahliye kararının 24.9.1999 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır.

Kural olarak taraflar arasındaki kira sözleşmesi, temerrüt nedenine dayanan tahliye kararının kesinleştiği tarihte sona erer. Davalının bu tarihten sonraki işgali haklı bir nedene dayanmadığından tahliye kararının kesinleşme tarihinden sonrası için ecrimisile hükmedilmelidir.

Mahkemece tahliye kararının kesinleştiği 24.9.1999 tarihinden tahliye tarihine kadar geçen süre için ecrimisile hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 8.4.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.