Mesajı Okuyun
Old 10-04-2002, 11:12   #1
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Hayat Kadınının Açtığı Babalık Davası!

Bay(x), arkadaşları ile birlikte alkollü olduğu bir gün (yasal izinli çalışılan, ruhsatlı genelevinde) (y) isimli bir bayanla ücret ödemeden birlikte oluyor, (Y) isimli bayan vesikalı hayat kadınıdır. 3 ay sonra (y) hamile olduğunu, cenin' in bay (x)' den husule geldiğini iddia edip, bay(x) müracaat ediyor. Bay (x) bayanı tersliyor ve görüşmüyor. Aradan 10 ay geçtikten sonra bayan(y), bay (x) hakkında babalık davası açıyor..

Dava seyri içinde yapılan DNA testi neticesinde bay(x)'in %99.99 oranla baba olduğu rapor ediliyor.

1- Bay (x) savunmasında, çocuk kendisinden olsa bile, umuma açık olan bir genelev' de, hayat kadının korunması gerektiği, korunmamış ise bunun sonuçlarının hayat kadınına ait olacağı, babalığı kabul etmediğini belirtiyor..

2- Bayan(y) ise, ilişki genelevde cerayan etse bile, bay(x)' den ücret alınmadığını,ücret alınmadığından olayın genelevine endekslenemeyeceğini, aralarında duygusal ilişki olduğunu, korunmamasının sözkonusu olmadığını
her hayat kadınının düzenli doktor kontrolüne girdiğini, hatta ilişki sırasında spiral kullanıldığını, nasıl hamile kaldığını bilemediğini vs. belirterek, çocuğunun babası olarak bay(x)'i kabul ettiğini ve davanın kabulünü talep ediyor..

SORULAR:

1- Ücret alınması ile alınmaması arasında bir fark olur mu? Bu ilişkinin bir sözleşme olarak değerlendirilmesi mümkün müdür, BK.20 engeli sözleşmeyi engeller mi? Ayrıca varsa sözleşmenin hukuki niteliği nedir?
2- Genelev yöneticileri ve kontrolü yapan doktorun tazminat sorumluluğu düşünülebilir mi? Soybağının ve dolayısıyla babalığın hükmen tespiti ile miras hakkına kavuşan çocuğun miras durumu, diğer mirasçılar için, muhtemel miras haklarının azalmasına neden olacağından bu anlamda da genelev işletmecisi ve / veya doktora karşı mirasçıların tazminat davası açma hakları olabilir mi?