Mesajı Okuyun
Old 29-09-2016, 15:46   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/5173
K. 2000/8153
T. 2.10.2000
• DAVACININ DAVA SIRASINDA ÖLMESİ ( Davayla Talep Edilen Manevi Tazminata İlişkin Hakkın Mirasçılara Geçmesi )
• MANEVİ TAZMİNAT ( Davacının Dava Sırasında Ölmesi Üzerine Hakkın Mirasçılara Geçmesi )
• MİRASÇILARIN DAVAYA DEVAM ETMESİ ( Manevi Tazminata İlişkin Dava Sırasında Davacının Ölmesi )
• TRAFİK KAZASI NEDENİYLE TAZMİNAT ( Kayıt Maliki Olup İşleten Olmadığını Davada İspat Eden Davalı Lehine Yargılama Gideri ve Vekalet Ücretine Hükmedilememesi )
• YARGILAMA GİDERLERİ VE VEKALET ÜCRETİ ( Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası-Davalı Kayıt Malikinin İşleten Olmadığını Dava Sırasında İspat Etmesi Halinde )
• TRAFİK KAYDINDA MALİK GÖRÜNEN KİŞİ ( Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davasının İşleten Olmadığı Halde Kendisine Tevcih Edilmiş Olması-Yargılama Giderleri )
• İŞLETEN OLMAYAN KAYIT MALİKİNE AÇILAN DAVA ( Trafik Kazası Nedeniyle Tazminat Davası-Yargılama Giderleri ve Vekalet Ücreti )
818/m.41,47
2918/m.3,18,85
ÖZET : 1- Trafik kazası sonucunda yaralanan davacının bu nedenle açtığı maddi ve manevi tazminat davasının devamı sırasında başka bir nedenle ölmesi halinde; bu kişinin maddi tazminata ilişkin hakları yanında, manevi tazminata ilişkin haklarının da mirasçılarına geçtiğini kabulü gerekir,

2- Trafık kayıt maliki, işleten konumunda olmadığını, işletenin bir üçüncü kişi olduğunu kanıtladığı takdirde, malik olmasına rağmen işleten sıfatıyla sorumlu tutulamaz. Ancak zarar gören kişi de, davasını açmadan önce işletenin, trafık kaydında adı yazılı olan mı, yoksa bir başkası mı olduğu konusunda araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz.

DAVA : Davacılar Hasan ve arkadaşları vekili avukatı tarafından, davalılar Bünyamin ve arkadaşları aleyhine 17.6.1993 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13.12.1999 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar ve davalı vekilleri tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince; dava trafik kazası sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir. Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş ve karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.

Dava konusu olay sonucu yaralanmış olan davacı Fahri Çetin yargılama devam ederken başka bir nedenle ölmüştür. Bu durumda bu kişinin maddi tazminata ilişkin hakları yanında; manevi tazminata ilişkin haklarının da, ( davayı açtıktan sonra ölmüş bulunması nedeniyle ) mirasçılarına geçtiğinin kabulü gerekir. Adı geçen davacının mirasçıları, miras bırakanlarının manevi tazminat isteğine ilişkin olan bölümünü de usulüne uygun mirascılık ve yetki belgesi ile takip etmiş olduklarına göre manevi tazminatın da verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan manevi tazminat hakkının mirasçılara geçmeyeceği düşüncesi ile bu talebin reddedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.

3- Davalı, Cahit'e yönelen temyiz itirazlarına gelince; zarara sebebiyet veren araç trafikte adı geçen davalı adına kayıtlıdır. Davacı bu kayda dayanarak davasını işleten sıfatıyla ona yöneltmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası'nın 3.ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, kimliğini belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kayıt maliki, işleten konumunda olmadığını işletenin bir üçüncü kişi olduğunu kanıtlamakla, malik olmasına karşın, işleten sıfatıyla sorumlu tutulamaz. Bir araç üzerinde aynı anda iki işleten konumunda kişi olamayacağına göre, kanıtlanması olanaklıdır. İşletenin kim olduğu Karayolları Trafik Yasası'nın 3. maddesinde tanımlanmış ve aynı Yasanın 85. maddesinde de hukuki sorumluluğun işletene ait bulunduğu hüküm altına alınmıştır. Bu bakımdan işleten 2918 sayılı Yasa'nın 3. maddesindeki ölçütlere göre kayıt sahibi olabileceği gibi kayıt sahibi olmayan ve araç üzerinde ekonomik yararı bulunanlar da işleten konumunda yer alabilirler.

Bu bakımdan zarar gören kişi davasını açmazdan önce işletenin trafik kaydında adı yazılı kişiden başkası olduğu konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, davanın trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Somut olayda da davacı trafik kaydına dayanarak bu davayı davalı aleyhine açmış ve onun işleten olmadığı davalının ileri sürdüğü kanıtlarla doğrulanmıştır. Bu nedenle davanın açılmasında davacının bir kusuru bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddi üzerine davalı yararına yargılama giderleri ve bu arada avukatlık ücretine hükmedilemez.

O halde davalı Cahit ile ilgili hükmün yargılama giderleri ve avukatlık ücretine ilişkin olan bölümünün de bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın ( 2 ve 3 ) sayılı bentlerde gösterilen nedenlerle davacılar yararına ( BOZULMASINA ), davalıların tüm, davacıların diğer temyiz itirazlarının ( 1 ) sayılı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve temyiz eden davacılardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine, 2.10.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.