Mesajı Okuyun
Old 21-12-2006, 15:16   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol gösterecek bir karar

C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2004/9-380
K. 2004/401
T. 30.6.2004
• İBRANAME ( Kıdem ve İhbar Tazminatının Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği - Henüz Doğmamış Olan Dava Hakkından Feragatın Geçerli Kabul Edilemeyeceği )
• FARAGATIN GEÇERLİ KABUL EDİLMEMESİ ( Henüz Doğmamış Olan Dava Hakkı - İbranamede Kıdem ve İhbar Tazminatının Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği/Hesaplamada Fazla Miktar Çıktığında Hükmetmek Gereği )
• KIDEM TAZMİNATI ( İbranamede Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği/Hesaplamada Fazla Miktar Çıktığında Hükmetmek Gereği - Henüz Doğmamış Olan Dava Hakkından Feragatın Geçerli Kabul Edilemeyeceği )
• DAVA HAKKINDAN FERAGAT ( Henüz Doğmamış Olan/Geçerli Kabul Edilemeyeceği - İbranamede Kıdem ve İhbar Tazminatının Miktar Belirtilmek Suretiyle Ödendiği ve Dava Hakkından Feragat Edildiği )
1086/m. 91
1475/m. 14
ÖZET : Davacının imzasını taşıyan ibranamede kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının miktar belirtilmek suretiyle ödendiği belirtilmektedir. Miktar belirtilen ibranameler makbuz niteliğindedir. Yapılan hesaplamada daha fazla miktar çıktığı takdirde fazlaya ilişkin alacağın hüküm altına alınması gerekir. Söz konusu ibranamede de fazlaya ilişkin haklardan feragat edilmediği, henüz doğmayan dava haklarından feragat edildiği, böyle bir feragatinse geçerli olmadığı gözetilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki "alacak" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bornova İş Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.4.2003 gün ve 637-270 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 29.12.2003 gün ve 10704-23415 sayılı ilamı ile; ( ... 1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dosyada mevcut davacı imzasını taşıyan ibranamede ihbar ve kıdem tazminatı alacaklarının miktar belirtilmek suretiyle ödendiğinin belirtildiği görülmektedir. Dairemizin kararlılık kazanmış uygulamasında miktar bildiren ibranamelerin makbuz niteliği taşıdığı ve yapılacak hesaplamada daha fazla miktar çıktığı takdirde fazlaya ilişkin alacağın hüküm altına alınması gerektiği kabul edilmektedir. Her ne kadar mahkemece feragatten söz edilmekteyse de, ibranamenin bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekeceğinden, söz konusu ibranamede de fazlaya ilişkin haklardan feragat edilmediği, henüz doğmayan dava haklarından feragat edildiği, böyle bir feragatinse geçerli olmadığı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 30.06.2004 gününde, oybirliği ile karar verildi.