Mesajı Okuyun
Old 20-04-2016, 21:32   #43
hukukbilgisi

 
Neşeli Espri Üretme Teknikleri: 1

İhraç da edebilseydik eğer, tek başına bile bizi kalkındırabilecek olan mizah üretimimiz; diğer sektörlerde olduğu gibi, temel bazı tekniklere dayanmaktadır, ey sevgili okur.

Bazen Leman, Uykusuz, Penguen gibi mizah dergilerinde; bazen Cem Yılmaz gibi stand up’çıların gösterilerinde; bazen Zaytung gibi web sitelerinde; bazen ‘Avrupa Yakası’ gibi tv dizilerinde; bazen Aziz Nesin ve Muzaffer İzgü gibi ustaların öykülerinde; bazen de Gezi Olayları gibi hayatın tam içinde rastladığımız mizah, başlı başına bir zekâ ürünü değildir. Kısaca, beynimiz espri salgılamaz, beyin aktivitelerimizin mizaha dönüşümü belli bir çaba gerektirir.

Bu yazımda, bu tekniklerden en çok kullanılanı olan ‘değiştirme’yi ele alacağım.

Ondan önce, bir hatırlatma yapmak istiyorum. Siz, en zekice esprileri üretseniz bile, kaderi, onu sunduğunuz kitlenin anlayabilirliği ile sınırlıdır. O yüzden, hitap ettiğiniz kitlenin ilgi alanlarını yakından tanımak, espri üretiminin ön şartıdır, diyebiliriz.

Peki, nedir kitlelerin ilgi alanları? Aklımıza ilk gelenleri sayalım; futbol, politika, sinema, tv dizileri, yemek programları, yarışma programları, toplu ulaşım araçları, sağlık hizmetleri, hastalıklar, internet, sosyal paylaşım ağları, akıllı telefon, kadın-erkek ilişkileri, selfie fotoğraf çekimi vs.

Futbolla ilgili olarak üreteceğiniz bir espri, kadınların büyük çoğunluğunun ilgisini çekmeyecektir, ancak geri kalan kitle size fazlasıyla yeteceğinden bu doğrultuda espri üretebilirsiniz. Tv dizilerinin takipçisi olmayan bir kitleye, bununla ilgili bir espri yaptığınızda çoğunlukla anlaşılmayacaktır. Demek ki, yukarıda da belirttiğimiz üzere, hitap ettiğimiz kitle önemlidir.

Şimdi gelelim ‘değiştirme’ tekniğimize…

Daha iyi anlaşılabilmesi bakımından, örnek vererek başlayalım.

Yakın zaman önce, bir devlet büyüğümüz ‘400 milletvekili verin bu iş huzur içinde çözülsün’ buyurmuşlardı. İşte bu lafı alıp, farklı yerlerde kullanarak ve üzerinde az biraz değişiklik yaparak, espri üretebiliriz. Misalen, okula gitmek için evden çıkmakta olan bir çocuk, annesine ‘400 TL harçlık ver huzur içinde okuluma gideyim’ diyebilir. ‘400 milletvekili verin’ ibaresi artık, bir kalıp olarak kullanılabilir, aklınıza gelebilecek her ilgi alanında kullanılabilir.

Bir başka örnek verelim. Tv programlarında çok kullanılan bir kalıp cümle vardır: ‘Bugün de bize ayrılan sürenin sonuna geldik.’ Karikatürist Yiğit Özgür, bir çiziminde bunu çok iyi kullanmış; cümleyi özel bir duruma uygulayarak, kanayan bir yaramıza parmak basmıştır.


Değiştirme tekniğini Cem Yılmaz’ın Gora, Arog ve Yahşi Batı filmlerinde de gözlemleyebiliyoruz. Bu üç filmin ana mantığı aslında çok basittir. Sıradan bir Türk yurttaşımızı alıyoruz, ilk filmde uzaya, ikinci filmde Eski Çağ’a ve üçüncü filmde de vahşi batı’ya gönderiyoruz. Bir Türk’ün yabancı ortamlarla buluşması, sırf bu haliyle bile bir komikliğe yol açmaktadır zaten.
Türk’ün uzayla ve başka ortamlarla imtihanını daha öncesinden Sadri Alışık filmlerinden de hatırlıyoruz. Turist Ömer tiplemesiyle Sadri Alışık’ın, oynadığı Uzay Yolu parodisinde, Mr. Spock’ı yepyeni bir mantık anlayışıyla karşılaştırmasını, yaşı müsait olanlar gülümseyerek hatırlayacaktır.

Kıssadan hisse, bir Türk’ün yer veya zamanını değiştirdiğinizde, yetenekli ellerde, espri üretimi bakımından elinizde çok malzeme olacaktır.


Değiştirme tekniğinin en bilinen bir tekniği de, insanın konuşma özelliğinin hayvanlara naklidir. Hayvanların insan gibi konuşmalarına, insan gibi tepki vermelerine, insan gibi araçlar kullanmalarına kitaplarda, filmlerde ve karikatürlerde çokça rastlayabiliyoruz. Erdil Yaşaroğlu ve Selçuk Erdem isimli karikatüristler, bu tekniğin en başarılı uygulayıcılarıdırlar, diyebiliriz.


Tv dizileri ve filmler, ‘değiştirme’ tekniğinin en çok kullanıldığı alanlardan biridir. Birkaç yıl öncesine kadar ekranlarımızda olan ‘Çok Güzel Haraketler Bunlar’ isimli komedi programını hatırlayacaksınız. Hemen her skeçte bir dizideki ‘Behlül’ karakteri kendine yer bulurdu. Behlül’ü kendi konseptinden çıkarıp bir skece uyarladığımızda, kendiliğinden bir tuhaflık ortaya çıkacaktır zaten.

Babam ve Oğlum filminin ‘Gollerimi açaydım böyle iki yena, getme deyeydim’ şeklindeki ünlü repliği de, Çok Güzel Haraketler Bunlar’da bolca kullanılmıştır.


İlk yazımızı, kısaca özetleyecek olursak; bir kişiyi, bir sözü, bir nesneyi kendi bağlamından alıp, başka bir yerde kullanma olarak tarif edebileceğimiz ‘değiştirme’ tekniği, mizahçılar/komedyenler tarafından fazlasıyla kullanılan, komik durumlara yol açan neredeyse garantili bir tekniktir.