Mesajı Okuyun
Old 06-09-2007, 23:52   #9
Hak Hukuk

 
Varsayılan Senetle İspat, İşçi Alacağı

Başlıca borç kaynakları akit, haksız fiil ve sebepsiz iktisaptır.Bunlardan haksız fiil ve sebepsiz iktisapta ispat için her türlü delil kullanılabilir. Sözleşme (satım, eser, kira, hizmet vd) ilişkilerinin ispatında ise bu serbestlik kabul edilmemiş; yazılı delille ispat kuralı (.m.288 ) getirilmiştir.
Hayatın ilişkilerini senede bağlamak daha çok tüketim toplumlarının hukuk kurallarındandır.Biz (az üreten ama az da tüketen) şark toplumlarında ise senetle ispat kuralına bağlılık ilkesi fazla benimsenmemiştir.Bu şekilde yazılı hukuk yerine diğer ikameli kurallarla işlerin idare edilmesi ekonomik ve ticari hayatın gelişimini de olumsuz etkilemektedir.Mesela birçok şark toplumunda evlilik ve boşanma müesseselerinde bile yazılı kuralların kabul görmediğine tanık olmaktayız.Bu, toplumun maşeri vijdanıyla alakalı bir konudur.Teknoloji alanındaki baş döndürücü gelişmeler ve iletişim imkanları karşısında çok küçülen dünyada tüketim toplumu kurallarının benimsenmesi ne yazık ki kaçınılmaz olmaktadır.Yukarıdaki olayda biçer operatörü gibi bir üreticinin 1400 lirasının, senetle ispat kuralı yüzünden güme gitmesine göz yummak aynen, sayın Özoğul’un anladığı şekilde benim de hukuk mantığıma uymamaktadır.Diğer yandan da “Her türlü sözleşme –hizmet akti de dahil- ilişkisinin ancak yazılı delille ispatı aranır” diyen HMUK m 288 hükmü de orta yerde dururken ne denilebilir!İşte toplumun maşeri vijdanını (ortak hukuk aklı)rahatsız edecek halleri azaltmak için HMUK m.293 hükmü getirilmek suretiyle orta bir yol bulunmaya çalışılmıştır.Bir yerde örf adet zorunlu kılıyorsa orada kurulmuş akdi ilişkilerin artık senetle ispatı kuralı uygulanamaz.
Hizmet sözleşmesinin varlığı dahi ancak yazılı delille kanıtlanabilir. 506 Sayılı Kanununun 79.maddesindeki özel hüküm nedeniyle tanıkla ispatına cevaz verilen hizmet tespiti davası, senetle ispat kuralının istisnasıdır ve sosyal güvenlik hukuku ile sınırlıdır.Bütün mesele hizmet akdinin varlığını ispat edebilmektir.Taraflar arasında mesela bordro düzenlenmişse,artık iş akdinin varlığı ispatlanmış sayılır ve ücret gibi unsurlar ise tanıkla, başkaca delillerle ortaya konabilir.Bunlar sözleşme ilişkisinin maddi olaylarıdır ve Sayın Özoğul’un vurguladığı üzre, tanıkla ispat edilebilir.Tapulu bir dükkan bakımından kira akdini ispat da kolaydır:inkar halinde yerinde yapılacak keşifle davalının orayı kullandığı tespit edildiğinde artık kira sözleşmesinin varlığı için tanık dinletmeye gerek kalmaz.Sayın Ergin’in aktardığı karardan anlaşıldığı üzere, o olayda hizmet akdini inkar sözkonusu olmayıp ihtilaf ücretin miktarına ilişkindir.