Mesajı Okuyun
Old 30-06-2007, 16:54   #2
halit pamuk

 
Varsayılan

Merhaba,

Vade farkı, 2003 tarihli İBK'da da belirtildiği gibi, vade tarihinden başlayarak fiili ödeme tarihindeki mal ve hizmet bedeline ekleme yapılmak suretiyle semen'in ulaştığı miktarı ifade eder.

Yani asıl alcağın vadede ödenmemesiyle birlikte alacağı yeni durumu ifade eder. Yani asıl alacağın eklentisidir, bir parçasıdır,hatta asıl alcağın kendisidir.

Çoğunun ifade ettiği gibi faiz değildir; konu aynıdır ama niteliği farklıdır. Bu nedenle de vade farkına faiz işletilir.Yine aynı nedenle, Asıl alcağın ödenmesi, sona ermesi, vade farkın da sona erdirmez.

Vade ile birlikte vade farkı alacağı doğar,kanaatimce de asıl alacakla birlikte zamanaşımına uğrar.

Eğer sözleşme de vade farkı yoksa teamüller, faturaya itiraz edilip edilmemesi gibi hususlar tartışma konusudur, ve vade farkının doğumu açısından önemlidir.

Ancak sözleşme de vade farkı varsa teamüller falan önemli değildir; borcun vade tarihi itibariyle istenebilir hale gelmesiyle vade farkı alacağı da doğar.

27.06.2003 tarihli İBK'da bu husus vurgulanmıştır.

" Taraflar arasında mevcut yazılı sözleşmede vade farkı ödeneceği hususu kararlaştırılmış ise, bu kayıt sözleşmenin bir unsuru olarak kabul edildiğinden gönderilen vade farkı faturası sadece bir ihbar vazifesi ifa ettiğinden vade farkı alacağının doğumu yönünden faturaya itiraz edilmemesinin hukuksal bir sonuç doğurmayacağına ve vade farkının istenmesinin mümkün bulunmasına"
yani sözleşme de varsa işiniz zor.

Kur farkı konusunda haklısınız, bence de aynı niyetle konuluyor;enflasyon etkisini yok etmek için ama ikisi de istemeyeceğine ilişkin , bunu yasaklayan bir hüküm bulunmadığına göre alacaklı her iki farkı da isteyebilir, diye düşünüyorum.