Ben de kendi izlenimlerimi paylaşayım:
- Mekan güzel, temiz, bakımlı, nezih.
- Kapalı alanı küçük, açık alanları ise çok büyük. Sanıyorum kapalı alanın 5-10 katı açık alan kapasitesi var. Dolayısıyla yazın çok daha ideal oluyordur diye düşünüyorum.
- Dik bir tepe üzerinde kurulmuş, yukarıya doğru (yazın masa konulacak, kışın atıl duran) teraslardan oluşuyor.
- Bir yürüyüş parkuru, içinde gezilecek büyük bir bahçesi var gibi algılamıştım ancak sanıyorum yok. Yukarıya doğru tek bir dik merdiven çıkıyor, merdivenin sonunda da bir duvar gördüm, başka birşeye rastlamadım. Girişte büyük çimenlik bir bahçesi ve çocuk oyun alanı var ama.
- Sokak arasında ve alçakta kaldığı için, giriş ve kapalı alanlarında manzara yok. Terasları birleştiren merdivende yukarıya doğru çıktıkça boğazı görüyorsunuz.
- Girişte kendine ait küçük bir otoparkı var (5-TL ücretli). Ancak 10-15 arabadan fazlasını almaz. O nedenle kalabalık saatlerde araba bırakabilmeniz için 30 metre kadar geride üçüncü kişiye ait büyük bir otoparkla anlaşılmış. Onun ücreti de aynı. Anlaşmalı otoparkın ücretli olmasına bir diyeceğim yok ama en azından mekanın kendi içindeki otopark bence ücretsiz olmalıydı.
- Cumartesi sabah/öğle gibi bir saat aralığında çok boştu. Sanıyorum kış olmasının da etkisi var. Sadece 4-5 masa doluydu. Cumartesi akşam daha dolu olduğunu personel söyledi. Pazar günü sabah açık büfe kahvaltı var ve o çok dolu oluyormuş. Gerçekten de bir gün önce dahi rezervasyonları kapanmıştı, rezervasyonsuz gitmeyiniz, hafta içinden rezervasyon yapmak şart gibi gözüküyor.
- Normal fiyatları "normal - pahalı arası". Avukatlara %40 indirim yapılıyor, indirim sonrası fiyatları bence "çok uygun". Tüm fiyatlar için menünün resmini aşağıya ekledim. Pazar sabahki açık büfe kahvaltının normal fiyatı 30-TL, %40 indirimli fiyatı 18-TL.
- 1 avukat yanında 10 kişiye kadar dışarıdan misafir getirtip, %40 indirimini tüm masaya uygulatabiliyormuş.
- Ulaşım "İstanbul klasiği" çerçevesinde cereyan ediyor.
Neticede kanlıca vapur iskelesine yakın, sahil yolundan ya da temden ulaşımı mümkün, dolayısıyla herşey iyi gibi gözüküyor ama böyle mekanlara genellikle cuma/cumartesi/pazar akşam veya hafta sonu öğlen/öğleden sonra gidildiği düşünüldüğünde, İstanbul'un klasik trafik sorunu yüzünden ulaşım ciddi sorun oluyor. Örneğin cumartesi sabah gidişte TEM'den Kozyatağı, Barobahçe yaklaşık 30 dakika sürdü, öğreden sonra dönüşte sahil yolundan Barobahçe- Kadıköy tam 1 saat 50 dakika! Elbette mekanın sorunu değil, İstanbul'un sorunu. Anadolu yakasında olmakla beraber, ikinci boğaz köprüsünün neredeyse ayağının dibinde olması nedeniyle Avrupa yakasından gelişi Anadoluya göre daha rahat olduğu düşünülebilir bence. - Personel oldukça saygılı. Boş zamanda gittiğim için servisine hız vs. anlamında bir yorum yapamıyorum, kalabalık bir zamanda görmek gerek ancak personel özenle seçilmiş gözüküyor, rastgele garsonlar değil. (Yalnız yazın o yüksek ve dik merdivenli teraslara sürekli in/çık nasıl servis yapacaklar diye de düşündüm açıkçası)
Netice itibariyle benim mekanla ilgili genel izlenimim çok olumlu. Bence İstanbul Barosu çok güzel bir yer açmış, emeği geçenleri tebrik ederim. Umarım ileride fiyat/kalite/temizlik vs. hiçbir açıdan bozulmaz ve daha önemlisi İstanbul'un büyüklüğü ve avukat sayısı düşünüldüğünde, umarım benzer başka mekanlar da değişik yerler de açılır, zira burası İstanbul için kesinlikle az.
Resimler:
Fiyatlar ve çeşitler için menünün resmini aşağıdaki linklerde inceleyebilirsiniz:
Ön yüz Resim 1:
http://www4.picturepush.com/photo/a/...0/11702042.jpg
Arka yüz Resim 2:
http://www2.picturepush.com/photo/a/...g/11702020.jpg