Mesajı Okuyun
Old 20-02-2009, 13:51   #1
Av. Asena

 
Varsayılan CMK Görevlendirilmesinde Sanığın suçu kabul etmesi ancak benim buna kanaat getirmemem

İyi günler Sayın Meslektaşlarım,

CMK'dan görevlendirildiğim bir dosyada, kasıtlı adam öldürme suçundan yargılanan 3 kişiden birinin müdafiliğini yapıyorum.

Olay: Gece yarısına doğru yaşanan bir tartışma (B ile X arasında), akabinde alkollü olan üç gencin (A-B-C) bir genci (X)kovalaması, kovalayan gençlerden birinin (A)elinde çakı ile yere düşen gence (X) bıçakla saldırması (bu sırada B ve C koşturma sırasında arkada kalıyorlar) ancak bacaklarını hedef alması, yaralanan gence (X) kimsenin yardım etmemesi ve çok kan kaybetmesi, hastaneye geç ulaştırılması ve 18 günlük yaşam mücadelesinin vefat ile sonuçlanması.

Müdafiliğini yaptığım sanık(A), emniyette, savcılıkta verdiği ifadelerde X'i kendisinin bıçakladığını beyan etmiş. Diğer gençler de (B ve C) olayı görmediklerini ancak A'nın bunu kendilerine söylediğini beyan etmişler. İlk aşamada tutuklanan gençler, cezaevinden savunma yapmışlar. Ancak müdafiliğini yaptığım A, diğerlerinin suçsuz olduğunu, B ve C'nin tahliyesinin gerektiğini, herşeyi kendi başına yaptığını belirtmiş. B ve C de tahliye talepli mektuplar yazmışlar. Ancak bir zaman sonra A, Ağır Ceza Mahkemesine yazdığı mektupta (ki ilk mektuptaki ile yazı karakterleri farklı, sadece imzalar aynı) suçu üstlendiğini, aslında B'nin bıçakladığını, B'nin sivil hayatta bir yaşantısının olduğunu bu nedenle hapse girmemesi gerektiğini, ancak A'nın kimsesi olmadığı için ona ceza evindeyken bakacaklarını, zaten sadece yaraladığını(X'in öldüğünü söylememişler) bu nedenle de az ceza alırsın dediklerini anlatıyor.

Ancak A, ilk duruşmada bu beyanından vazgeçip suçunu ikrar etmiştir. Reisin sorusuna karşılık da korktuğunu ve bu beyanda bulunduğunu belirtmiştir. O beyanının dikkate alınmamasını istemiştir.

Konuyu bu kadar uzattığım için kusura bakmayın, ancak zorunlu müdafiliğini yaptığım sanığın davranışlarını anlamaya çalışıyorum. Ölen X 1.85 m boyunda, 90 kilo ağılığında ve müdafiliğini yaptığım A 1.70-1.75 m boyunda, tahmini 65-70 kg ağırlığında. Ancak diğer sanıklar B ve C'nin boyu da uzun, kiloları da fazla. Kısaca kalıplılar. İşin aslı bana göre diğerlerinin parmağı var bu işte ama bunu A'nın ikrarı karşısında nasıl iddia edebilir ve savunurum bilemiyorum. Ortada ikrar varken nasıl hareket etmeliyim? "Her ne kadar sanık suçunu ikrar etmiş olsa da alkol oranlarının A-49 promil, B-171 promil, C-155 promil olduğuna dikkat çekmeli miyim, kilo-boy endeksini belirtmeli miyim, asıl tartışmanın B ile X arasında olduğunu, bu nedenle bu hususa dikkat edilmesi gerektiğini" söylemeli miyim? B ve C 'nin vekilleri var. Onlar da A'nın ikrarından yola çıkarak savunma yapıyorlar.

Kısaca, sanık A'nın ikrarı karşısında, savunmamı nasıl yapmalıyım? İlk celsede pişmanlık ve ikrar, haksız tahrik(X'in B ile olan tartışması) hükümlerinin dikkate alınmasını ve lehe olan tüm hukuki kurumların değerlendirilmesini talep ettim ama şaşkınım. Sanık A "sana ne biz anlaşmıştık, ben işledim suçu, ne karıştırıyorsun"derse ne yapacağım? Benim görevlerimden biri adaletin yerine getirilmesi konusunda hakim/hakimlere yardımcı olmak ama bir yandan da müvekkilin haklarını savunmak. Ne yapacağımı bilemedim. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

NOT: Uzun olduğu için kusura bakmayın, detaylandırmadan konunun anlaşılamayacağını düşündüm. İyi çalışmalar..