Mesajı Okuyun
Old 16-11-2008, 16:53   #2
BaharB

 
Varsayılan

Sayın Yücel;
Evlat edinmenin, çocuk ve evlat edinenler bakımından, kendilerini maddi ve manevi olarak geliştirebilmeleri için temel bir hak olduğu yönündeki düşüncenize katılmıyorum. Yasada da belirtildiği gibi evlat edinme, her halde küçüğün yararının arandığı bir sosyal ve hukuki müessesedir.

Sağlanmaya çalışılan hak, küçüğün kendisini maddi ve manevi geliştirebilmesi hakkıdır.

Bu nedenle sosyal hizmet yetkilisinin, uzun zamandır sırada bekleyen ailelere haksızlık yapılacağına dair düşüncesine katılmak mümkün değildir. Yine halen koruyuculuk yapan ailenin duygu ve düşünceleri de küçüğün yararı karşısında korunmaya değer değildir.

Diğer taraftan sizin de belirttiğiniz gibi bir temel hakkın, hakkın özüne dokunmadan ancak kanunla sınırlandırılabileceği hepimizin bilgisi dahilinde. Bu yönüyle yönergenin hukuki bir değerinin olmaması gerektiği düşüncesindeyim.

Somut olayda da görüldüğü üzere yaş ve rızaya dayalı kesin nitelikteki yasal düzenlemelerin bir çok durumda küçüğün yararının gerçekleşmesini engellediğini, bunların daha esnek kurallar olarak düzenlenmesi gerektiğini, nihai kararın mahkeme tarafından verilmesi ancak öncesinde ve karar sonrasında uzman denetiminin daha sıkı yapılması gerektiğini düşünmekteyim.

Saygılarımla...