Mesajı Okuyun
Old 08-03-2016, 21:15   #2
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Ecrimisil davası , başkasına ait taşınmazın haksız ve kötüniyetli kullanımı karşılığı haksız fiile dayalı bir tazminat davasıdır.

Taraflar arasındaki boşanma davası kesinleşmiş olmakla, davalı eşin davacıya ait tapulu taşınmazda oturmasının haklı bir yönü bulunmamaktadır. İhtarname gönderilerek davalı temerrüte düşürülmüştür. İyiniyet iddiasında bulunamaz.Davacı ayni hak sahibidir. Katkı payı davası ayni bir hak sağlayamaz. Davalının üstün hakkı söz konusu değildir.Müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil davası açılabilir.(1 numaralı karar)

Görevli mahkeme genel mahkemedir. Asliye Hukuk Mahkemesidir.(2.numaralı karar),

Yetkili mahkeme
Sadece ecrimisil için yetkili mahkeme genel yetkili davalının yerleşim yeri mahkemesi (HMK madde 6) yada haksız fiillerde uygulanan haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yerle ( taşınmazın bulunduğu yer anlamına gelir) birlikte zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.
Müdahalenin önlenmesi ile birlikte açılması halinde, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.

T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/11118
K. 2015/5655
T. 16.4.2015
./..
İşin esasının incelemesine gelince;
Davacı, eşi olan davalı ile 01.07.2010 tarihinde boşandıkları halde kayden maliki olduğu kat mülkiyeti kurulu 1844 parseldeki 26 nolu meskeni davalının haksız yere kullanmaya devam ettiğini, noter kanalı ile ihtarname gönderdiği halde sonuç alamadığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesi istekli eldeki davayı açmış, yargılama sırasında da taşınmazın 09.02.2013 tarihinde teslim edildiğini bildirmiştir.

Davalı, çekişme konusu taşınmazı davacı ile birlikte satın aldıkları halde davacı adına yazıldığını katkı payı alacağından dolayı açmış olduğu davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini, işgalci olmadığını belirterek davanın reddini savunmuş, yine savunma yolu ile davanın kabul edilmesi halinde ödemiş olduğu site aidatlarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, kat mülkiyeti kurulu 1844 ada 26 parseldeki davaya konu 26 nolu meskenin 18.07.2007 tarihinde satışa istinaden davacı adına kayıtlı olduğu, taşınmaz üzerinde 10.12.2007 tarihli aile konutu şerhi bulunduğu, 30.03.2005 tarihinde evlenen tarafların, 10.11.2008 tarihinde açılan boşanma davası neticesinde 01.07.2010 tarihinde boşandıkları, taşınmazın teslim edilmesi konusunda davacının noter kanalı ile keşide ettiği 30.07.2010 tarihli ihtarnamenin davalıya 11.08.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, yargılama sırasında çekişme konusu taşınmazın davacıya teslim edilmesi sebebi ile elatmanın önlenmesi isteğinin konusuz kaldığı gerekçesi ile elatmanın önlenmesi isteği bakımından karar verilmesine yerolmadığına, kayden davacının maliki olduğu çekişme konusu bağımsız bölüme, davalının boşanma tarihinden davanın açıldığı tarihe kadar haklı ve geçerli bir nedeni olmadan müdahale ettiği gerekçesi ile ecrimisil isteğinin kısmen kabulüne karar verilmiş, ayrıca elatma ve ecrimisil istekleri bakımından yargılama giderleri ile bu giderlerden sayılan avukatlık ücreti ayrı ayrı hüküm altına alınmıştır.

Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişmeli bağımsız bölümün davacı adına kayıtlı olduğu ve boşanma kararının kesinleşmesiyle kayıt üzerindeki “aile konutu” şerhinin hukuki varlığını yitirdiği, şerhin yolsuz hale geldiği, böylece davalının taşınmazda oturmasını haklı kılacak hukuki sebebin ortadan kalktığı, yargılama sırasında da taşınmazın boşaltılarak davacıya teslim edilmesi sebebi ile elatmanın önlenmesi isteğinin konusuz kaldığı belirlenmek suretiyle yazılı olduğu üzere karar verilmiş olmasın da bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin bu yönlere ilişkin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.

T.C.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
E. 2015/8118
K. 2015/11597
T. 23.11.2015
DAVA : Taraflar arasındaki davada İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk ve İstanbul Anadolu 5. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil tazminatı istemine ilişkindir.
Asliye Hukuk Mahkemesince, davalının, dava konusu taşınmazın evlilik birliği devam ederken satın alındığı, aile konutu olup velayeti kendisine bırakılan müşterek çocuk ile birlikte kullanıldığını iddia etmesi nedeniyle dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Aile Mahkemesi tarafından ise, tarafların boşanmış oldukları ve aile konutunun sözkonusu olamayacağını, uyuşmazlığın çözümünde asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.
Somut olayda davacı, eski eşi olan davalının evlilik birliği içinde edinilen ve davacı adına tapuya tescil edilmiş olan taşınmazın davalı tarafından davacının rızası dışında işgal edildiğini iddia ederek davalının müdahalesinin men-i ve ecrimisil talep etmiştir. Taraflar arasında görülen boşanma davası kesinleşmiş olup, dava tarihi itibariyle aralarında geçerli bir evlilik birliği bulunmadığından Borçlar Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 23/11/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi.