Mesajı Okuyun
Old 02-02-2012, 17:30   #3
İlhan_ERDEN

 
Varsayılan

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2010/10-200 E. 2010/224 K. 09.11.2010 T.
..

Sanık M. T.'ın bu işi A.D. ile birlikte yaptıklarına ilişkin anlatımı maddi kanıtlarla desteklenmeyen suç atma niteliğindedir. A. D'ın evinin kolluk güçlerine gösterilmesi, kenevirlere en yakın yapının 400 metre ilerideki A. D.'a ait ağıl olması da, isnat edilen suçun kanıtı olarak değerlendirilemez. A.'in olay tarihinde İzmir'de olduğunu belirtmesi ne karşılık, gerek A. tarafından kullanıldığı bizzat kendisi tarafından ifade edilen telefonlara ait tespit tutanaklarından, gerekse tanık ifadelerinden olay tarihinde ve öncesinde A.'in köyde olduğunun belirlenmesi de doğan kuşkuyu gidermeye yeterli değildir. Sanık atılı suçu hiçbir aşamada kabul etmemiş soruşturma aşamasında yaptırılan yüzleştirmede M. T., belirttiği şahsın huzurdaki sanık A. D. olmadığını açıkça beyan etmiştir. M. ile A. arasında herhangi bir telefon konuşması tespit edilememiştir. Sanık A.'in suçu işlediğine ilişkin tek kanıt, suçun diğer sanıklarını ihbar ettiğinde ceza indiriminden yararlanma olanağına kavuşacak olan sanık M. T.'ın somut kanıtlarla desteklenmeyen soyut iddiasıdır. Sanığın atılı suçu işlediği yönünde cezalandırılmasına yeter, kesin ve inandırıcı kanıt bulunmadığından <şüpheden sanık yararlanır> evrensel hukuk ilkesi de gözetilmek suretiyle sanığın beraatına karar verilmelidir...