Mesajı Okuyun
Old 09-07-2009, 11:55   #2
Av.Bülent AKÇADAĞ

 
Varsayılan

İlk aklıma gelen, TMK m. 149/2, 3

Şahsi kanaatim, bu durum boşanma için yeterli bir nedendir.

Ayrıca önceden çocuğu bulunan kadının, bakire olamayacağından ve ancak eşine yalan beyanda bulunarak bakire olduğuna inandırması da boşanma davası açabilmek için yeterli bir nedendir.

T.C.

YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2006/14649

K. 2007/2504

T. 22.2.2007

� EVLİLİĞİN İPTALİ DAVASI ( Nisbi Butlan Sayılan Yanılmaya Dayalı Hukuki Sebep - Bakire Çıkmamak )

� BAKİRE ÇIKMAMAK ( Kadında Bulunması Lazım Gelen Vasfın Bulunmaması - Evliliğin İptali Davasının Kabulünün Gerekmesi )

4721/m.149,166

ÖZET : Davalı-davacı kadının zifaf gecesi bakire ( kız ) çıkmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu suretle kadında bulunması lazım gelen vasfın bulunmaması sebebiyle kocanın davasının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı-davalı kocanın davası Türk Medeni Kanununun 149/2 maddesine dayalı evliliğin iptali davasıdır.
Davalı-davacı kadının zifaf gecesi bakire ( kız ) çıkmadığı toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu suretle kadında bulunması lazım gelen vasfın bulunmaması sebebiyle kocanın davasının kabulü gerekirken reddi isabetsizdir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2007 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY :
Davacı dava dilekçesinde davalının bakire olmadığını ileri sürerek evliliğin iptalini istemiştir. Yargılama aşamasında mahkemece davalı kadın Bolu İzzet Baysal Kadın Doğum Hastanesine sevk edilip rapor alınmıştır. Anılan rapora göre, davalının halen bakire olup kızlık zarının duhule müsait olduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu tıbbi bulgular karşısında davacı tanıklarının soyut ifadelerine dayanılarak davalının bakire çıkmadığının kabulü olanaksızdır.
Açıklanan nedenlerle Davacı-Davalı kocanın evliliğin iptali davasının reddine ilişkin mahkeme kararının onanması ve davalı-davacı kadının kabul edilen boşanma davası yönünden temyiz incelemesinin yapılması gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum.
KARŞI OY :
Dava dosyasında davacı-karşılık davalı koca tarafından TMK. m. 149 b. 2 hükmüne göre evlenmenin iptali istenildiği, davalı-karşılık davacı kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma ( TMK. m. 166 f. I-II ) davası açıldığı, asıl davanın reddine, karşılık davanın kabulüne karar verildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda "görüş birliği" vardır.
Çekişme nedir?
Davalı-karşılık davacı kadın hakkında davacı-karşılık davalı kocanın gösterdiği evlenmenin iptali sebebini çökertecek biçimde doktor raporu bulunmasına rağmen davacı-karşılık davalı kocanın tanıklarının anlatımına değer verilmesi görüşüne katılmıyorum.
Kaldı ki davacı-karşılık davalı kocanın tanıklarının anlatımının doğru olmadığını davalı-karşılık davacı kadın tanıkları açıkladıklarına göre bilimsel verilere dayalı olarak verilen yerel mahkeme kararının yerinde olduğu görüşündeyim.
Bu sebeplerle değerli çoğunluğun "farklı görüşüne" katılmıyorum.









yarx