Mesajı Okuyun
Old 30-03-2003, 02:02   #1
aytenagirdemir

 
Varsayılan Açın Cennetin Kapılarını, Iraklı Çocuklar Geliyor!

Herkese selamlar, saygılar,

Koalisyon güçlerinin IRAK’ı SİLAHLI, BOMBALI GASP GİRİŞİMİNİN birinci haftası dolmuş bulunmakta.

Amerika ve onun fino köpeği* İngiltere (Chomsky’nin deyimiyle avcı köpeği) ile kemik yalayıcıları*, Irak’da bulunan kimyasal ve biyolojik silahların kendilerini ve dünya barışını tehdit ettiği gerekçeleri ile Irak’a saldırıya başlamışlardır. Bu gerekçelerle başlanılan işgaldeki başarısızlıklarının günden güne artması üzerine “Irak’a demokrasi götürmek, Irak halkını Saddam diktatöründen kurtarmak” gibi birbirinden değerli yeni gerekçeler öne sürülmeye başlanmıştır (daha beter saçmalamalara hazırlıklı olmak lazım).

İşgalci çeteler bütün dünyadaki insanları açık bir şekilde salak yerine koyarak, en büyük kimyasal, biyolojik, konvansiyonel (vs.) silahların kendilerinde olduğu gerçeğini kamufle etmeye çalışmaktadır. Eğer Irak’ta kimyasal silahlar varsa bu silahlar üzerinde “Made in USA” ya da “Made in England” menşeini göreceğizdir. Nükleer gücü bulunan ve her gün onlarca sivili hiçbir ayırım gözetmeksizin ( askerlerin öldürülmesine de karşı olduğum belirterek) dünyanın gözü önünde öldüren, Amerikan vatandaşı barış gönüllüsü bir genç kızı, tankıyla iki kere üzerinden geçerek öldüren İsrail’e karşı ise, şer cephesinden tek bir ses yok. Filistin’de İsrail işgali ve jenosidi o kadar kanıksanmış ki, artık orada öldürülen Filistinlilerin haberleri bile dikkatimizi çekmiyor!

Irak işgali, tam anlamıyla bir ülkenin yer altı ve yerüstü zenginliklerinin hırsızlıktan öte gasp yoluyla ele geçirilmesi girişimidir. Irak kendisine karşı yapılan bu saldırıda MEŞRU MÜDAFA HALİNDEDİR. Saldırganlar ise “İNSANLIK SUÇU İŞLEMEKTEDİR”. Anayasa’nın 92. maddesine aykırı olarak alınan tezkereler ile Türkiye topraklarını işgalci güçlerin kullanımına açan, onlara yardım yataklık yapanlar, savaş kışkırtıcısı medya mensupları, Meclis’te tezkere lehine oy kullan milletvekilleri de İNSANLIK SUÇUNA ASLİ MADDİ FAİL OLARAK İŞTİRAK ETMEKTEDİRLER.

Çok yakın bir tarihte, Belçika’da bulanan Savaş Suçluları Mahkemesi’ne (adı biraz farklı olabilir, şimdi emin değilim) İşgalci güçler hakkında şikayetler gelmeye başlayacak ve büyük bir ihtimalle yargılanacaklardır. Belçika hükumeti, Amerika’nın uyarısı ile birlikte bu mahkemenin kendilerinin uluslararası ilişkilerini bozduğunu, mahkemenin yargılama yetkisinin tekrar gözden geçirileceği yönünde bir açıklama yapmıştır ancak şu an Mahkeme’ye müracaat yolu açık olduğu gibi, bu savaş suçunu işleyenlerin kurulacak yeni mahkemede yargılanmaları için de bir engel bulunmamaktadır. Uluslararası bir Mahkeme kurularak daha fazla insan ve özellikle çocuk ölmeden biran önce yargılama işlemlerine başlanmalıdır.

Aziz Nesin’in bir kitabında çok güzel bir ata sözü vardı : “İt kağnı gölgesinde yürür, kendi gölgesi sanır.” İşgalcilerin kendi gazetecilerinden çok işgalcilerin yanında yer alan ve onları savunan Türkiye Medyasının köşe başını tutan bir kısım gazetecileri ve işbirlikçi hükumetleri ne kadar da güzel anlatıyor, öyle değil mi? Ya bu medya gruplarının televizyonda koca koca haritalar önünde sözde “uzman” danışmaların ile ellerine kalemi alıp o harita üzerinde kolayca kalem oynatmaları ne kadar insanlık dışı! O koskocaman haritaların üzerine, insan yüzleri, bebek yüzleri, insanların geleceklerini, umutlarını, hayallerini, bir annenin çocuğuna vermiş olduğu emeği, bir insanın kendisine vermiş olduğu emeği koyun bir de. O gazetecilerin, uzmanların kalem oynattığı topraklarda insanlar yaşıyor. Bu gerçeği onlara hatırlatmak gerekiyor. Bu sözde uzmanlar ve gazeteciler orada hiç insanlar yaşamıyormuş gibi “uzmanlıklarını büyük bir başarıyla” sergiliyor ve “ekmek yedikleri yerlere ihanet etmiyorlar.”

Amerika Irak’a demokrasi getirecek! Eğer orada yaşayan Irak’lı kalırsa. Tıpkı, 19 Aralık Hayata Dönüş operasyonu gibi, değil mi? İşgalciler, Irak topraklarında sadece bir halkı değil, o insanların geçmişini, tarihini, ormanlarını, toprağını, suyunu ve tüm dünya halklarının geleceğe olan inancını bombalıyorlar.

Her şey ne kadar açık ve ortada. Bu kadar şey yazdıktan sonra kendime ne gerek vardı diye soruyorum, bunları herkes görüyor. Ama niye bu kadar az ses çıkıyor. Niye? İngiltere’de bir –iki milyon insan yürüyor. Bizim halkımızın %90’a savaşa karşı ise nerede bu insanlar? Almanya halkı, yıllarca Hitler’in yaptıklarından dolayı utanç yaşadı. Ben bu utancı yaşamak istemiyorum!
Ya siz?

Ayten Ağırdemir

(*Fino köpeği İngiltere için, kemik yalayıcıları tanımı, operasyonu dolaylı yollardan destek veren ülkeler için dünya basınında kullanılan tanımlamadır.)