Mesajı Okuyun
Old 20-12-2006, 20:20   #3
asiyeöngü

 
Varsayılan

Son dört aydır bacağına çelik bağ takılan küçük çocuk, evinin ön kapısından içeri, kucağında yeni aldığı köpek yavrusuyla girdi.
Ertesi gün çocuk ve annesi küçük köpeğe nasıl yardım edebileceklerini öğrenmek için bir veterinere gittiler..
Veteriner çocuğa eğer her sabah yavru köpeğin bacağına masaj yapar sonra da en az iki kilometre yürütürse o zaman kalçasındaki kasların güçleneceğini, yavrunun artık acı çekmeyeceğini ve daha az topallayacağını anlattı.
Yavru köpeğin yürürken rahatsızlığını inleyerek ve havlayarak belli etmesine ve çocuğunda kendi bacağından acı ve zorluk çekmesine karşın, proğramı iki ay sabırla sürdürdüler.
Üçüncü ay, artık her sabah okuldan önce beş kilometre yürüyorlardı ve artık ikiside yürürken acı duymuyordu. Bir cumartesi sabahı çalışmadan dönerken çalıların arasından önlerine bir kedi çıktı ve köpeği korkuttu. Tasmasından kurtulan köpek hızla caddeye seğirtti. Hızla gelen bir kamyon köpeğe yaklaşırken çocukta caddeye fırladı, köpeğini yakalamak istedi ama yolun kenarına yuvarlandı. Geç kalmıştı. Kamyon köpeğe çarpmıştı, köpeğin ağzından kan geliyordu çocuk köpeğine sarılmış ağlarken kendi bacağındaki bağın çıkmış olduğunu gördü. Kendisi için üzülecek zamanı yoktu. Hemen ayağa kalktı:
Köpeğini kucağına aldı ve eve doğru yola koyuldu. Köpek küçük küçük havlayarak çocuğa umut veriyor ve onun heyecan içinde elinden geldiğince hızlı koşmasına neden oluyordu.
Annesi onu ve acı çeken köpeğini hemen hayvan hastanesine götürdü. Anne oğul merak içinde köpeğin ameliyatı atlatıp atlatamayacağını öğrenmek için beklerken çocuk hemde çelik bağları gevşemişken şimdi nasıl olupta hızlı hızlı yürüyebildiğini ve koşabildiğini sordu.
Annesi '' Sende osteomiyelit vardı. Bu bir kemik hastalığıdır. Bu hastalık bacağını zayıflattı ve sakat bıraktı, bu nedenle de topallıyor ve acı çekiyordun. Bacağındaki çelik bağ destek içindi. Eğer acıya ve saatlerce sürecek tedavilere dayanmaya razı olsaydın, bu geçecekti. İlaçlara iyi cevap verdin ama fizik tedaviye her zaman karşı koydun. Baban ve ben ne yapacağımızı bilemiyorduk. Doktorlar bize bacağını yitirmek üzere olduğunu söylediler. Sonra eve köpek yavrusunu getirdin. Sanki onun gereksinimlerini anlıyor gibiydin sen ona yardım ederken aslında büyümek ve güçlenmek için kendine yardım ediyordun.'' Tam bu sırada da ameliyathanenin kapısı ağır ağır açıldı.
Veteriner yüzünde bir gülümsemeyle ''Köpeğiniz iyileşecek'' dedi.
Çocuk insanın verirken, aslında aldığını öğrendi.
Vermek almaktan daha mutludur.