Mesajı Okuyun
Old 25-06-2010, 11:53   #9
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan hciyiltepe
Müstakbel alacakların haczi bakımından doktrin ile uygulama arasında farklı görüşler bulunmaktadır.

Baki KURU, müstakbel alacakların haczinin caiz olduğunu, alacaklının 3. kişiden müstakbel alacakların haczini talep edebileceğini savunmaktadır.

Buna mukabil, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2004/17928 E ve 2004/22583 K sayılı ilamında “İleride doğacak muhtemel bir hakkın haczinin mümkün olmadığını, İİK.nun 89. maddesi gereğince 3. şahıslara, borçlunun nezdinde doğmuş ve doğacak hak ve alacaklarının haczini şeklinde haciz ihbarnamesi çıkarılması halinde 3. şahısların sorumluluğunun haciz müzekkerelerinin kendilerine ulaştığı tarihteki mevcut durumla (fiili durumla) sınırlı olduğunu; ileride doğacak, doğması muhtemel bir hakkın bu aşamada 3. şahıslarca net olarak bilinmesi mümkün olmadığından bu şekilde çıkarılan haciz ihbarnamelerinin muhtemel alacaklar açısından sonuç doğurmayacağını” hüküm altına alarak ileride doğacak/müstakbel alacakların haczinin mümkün olmadığını belirtmiştir.

Konuyu bu yargıtay kararını da dikkate alarak değerlendirmenizi tavsiye ederim.

Sayın meslektaşım,
Sunduğunuz karar doğrudur, ancak kararın başında çok önemli bir ibare daha vardır ve bu karar şöyle başlar:

"KURAL OLARAK ileride doğacak muhtemel bir hakkın haczi mümkün değildir."

İşte kuralın istisnası da yukarıda belirttiğim iki şartın birlikte olması ile doğar. Yani (1) temel ilişki, (2) müstakbel alacakların da haczedilmiş olduğunun belirtilmesi.

Kararın eksikliği nerde? Kuraldan bahsedip istisnasından bahsetmemesi. İşte bu istisna doktirin tarafından söylenmektedir.