Mesajı Okuyun
Old 07-12-2006, 19:58   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/9766
K. 1993/8443
T. 9.12.1993
• KOOPERATİFİ TEMSİL YETKİSİ VE SONA ERMESİ ( Ticaret Siciline Tescil )
• TİCARET SİCİLİNE TESCİL ( Kooperatifi Temsil Yetkisi ve Sona Ermesi )
• KOOPERATİFİ TEMSİL YETKİSİ SONA EREN KİŞİNİN ÇEK KEŞİDE ETMESİ
• İYİNİYETLİ 3. KİŞİ ( Kooperatifi Temsil Yetkisi Sona Eren Kişinin Karşılıksız Çek Keşide Etmesi )
1163/m.55
6762/m.33
ÖZET : Kooperatif temsilcisinin temsil yetkisine ilişkin yönetim kurulu kararı ticaret siciline tescil edilmiş ise, bu yetkisinin kalktığının ve yeni temsilcilerin tayinine ilişkin kararın da tescili gerekir. Yoksa, temsil yetkisinin kalktığını bilmeyen iyiniyetli üçüncü kişilere karşı yetkinin kalktığı iddiası dinlenemez.

DAVA : Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan Selami vekili ve diğer davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşuldu:

KARAR : 1- Davacı kooperatif, dava konusu çekte imzası olan Harun'un yönetim kurulundan 1.2.1991 tarihinde istifa ederek temsil yetkisinin sona erdiğini, bu tarihten sonra 5.2.1991 tarihinde düzenlendiği çek ile sorumlu tutulamayacaklarını öne sürdüğüne ve bu def'i senet metnindeki bir noksanlığa dayandığı için mutlak def'ilerden olup, herkese karşı öne sürülebileceğinden, çeki ciro yoluyla devralan davalı hamil Selami'nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2- Mahkemece, dava konusu çeki davacı kooperatif adına imzalayan yönetim kurulu başkanı Harun'un, bu görevinden 1.2.1991 tarihinde ayrılmış olduğu ve bu itibarla temsil yetkisinin sona erdiği tarihten sonra imzaladığı çek ile davacı kooperatifi borçlandıramayacağı, çekte imzası olan diğer yönetici Ayhan'ın da tek başına temsile yetkili olmadığı, kooperatifçe kendilerine çek keşide etmeleri yolunda bir icazet de verilmediği ve öte yandan davacı kooperatifle davalılar arasında bir ticari ilişki de saptanamadığı gerekçeleri ile dava kabul edilmiştir.

1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 55 ve davacı kooperatifin ana sözleşmesinin 46. maddesi hükmüne göre, kooperatifi sevk ve idare ile onu temsil ve ilzama yetkili organ yönetim kuruludur. Bunun sonucu olarak yönetim kurulunun kooperatifi borçlandırıcı muamelelerde bulunması tabii ve geçerlidir. Davacı kooperatifin ana sözleşmesinin 46. maddesine göre; yönetim kurulunca seçilecek iki üyenin imzası ile kooperatifin temsil ve ilzam edileceği bu kararın noterlikçe onaylanmış bir suretinin imzalar ile birlikte tescil edilmek üzere Ticaret Sicil Memurluğuna verileceği öngörülmüş, hükmün son fıkrasında da aynı yolla değiştirilebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, söz konusu çekte imzası olan Harun ve Ayhan'ın önceden imza yetkisine sahip yönetici oldukları, ancak Harun'un 1.2.1991 tarihinde yöneticilikten istifaen ayrıldığı, çekin bu tarihten sonra 5.2.1991 tarihinde düzenlenmesi ve bu tarihte muhatap bankaya ibraz edilmiş olması nedeniyle, çekin tanzim edildiği tarihte Harun'un yetkili temsilci olmadığı düşünülür ise de, yukarda anılan ana sözleşme hükmüne göre Harun'un kooperatifi temsil ve ilzama yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulu kararı Ticaret Siciline tescil edilmiş ise, aynı maddenin son fıkrası hükmü ve TTK.nun 33. maddesi icabı olarak Harun'un temsil yetkisinin 1.2.1991 tarihinde sona erdiğinden yeni temsilcilerin seçimine ilişkin yönetim kurulu kararının sicile tescili gerekir. Aksi halde, daha önce sicile tescil edilen hususlardaki değişiklik tescil edilmez ise, önceki kayda güvenerek işlem yapan hünsüniyetli üçüncü kişilere karşı bu değişiklik öne sürülerek bundan yararlanılamaz.

Davalılar hüsnüniyetli üçüncü kişi olduklarını savunduklarından, mahkemece yukardaki açıklamaların ışığında inceleme ve araştırma yapılarak ve davalıların temsil yetkisindeki değişiklikten haberdar olup olmadıkları üzerinde durulup, çekin bir tediye aracı olduğu da dikkate alınarak varılacak sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekir.

SONUÇ : Yukarda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı Selami'nin sair temyiz itirazlarının reddine, iki nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına ( BOZULMASINA ), peşin harcın istek halinde iadesine, 9.12.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.