Mesajı Okuyun
Old 03-04-2004, 21:53   #8
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sayfa 3- Devam

. Kadın ve İş Yaşamı

Çalışmamızın sonuçları, eğitimde olduğu gibi, kadınların iş yaşamına katılmalarında da Türkiye halkının çoğunluğunun gelenek ya da muhafazakarlıktan kaynaklanan önyargıları olmadığını ortaya çıkarmıştır. Örneğin, çalışan bir kadının namusunu koruyamayacağı önermesine halkın sadece %7.6'sı katılmıştır.

Kendi çevresinde, çalışan kadınlara "kötü gözle bakıldığı"nı söyleyenlerin oranı %20.3, karısını çalıştıran erkeklerin ayıplandığını belirtenlerin oranı %21.6 gibi azınlıkta kalan görüşlerdir. Üstelik, bu oranlar genel olup somut durumlarda farklı bir tablo ortaya çıkmaktadır.

Örneğin, çalışan kadınlara "kötü gözle bakıldığı" için çalışmadığını söyleyen kadınların oranı sadece %3.1'dir. Benzer şekilde, kadınların %20.5'i erkeklerle bir arada olacakları işyerlerinde çalışmayı uygun bulmazken, çalışmayan kadınların sadece %1.3'ü bu gerekçeyi çalışmama nedeni olarak belirtmişlerdir.

Halkın %92.2'si çalışan kadının kendisine saygısının artacağını, %87.2'si aileden zengin de olsa çalışmanın kadını daha iyi vatandaş yapacağını, % 92.2'si çalışmak isteyen her kadının çalışabilmesi gerektiğini düşünmektedir. Çoğunluk oluşturan görüşler önyargıdan çok, çalışan kadınların ev işi ve çocuk bakımı gibi geleneksel olarak kadının görevi kabul edilen yükümlülükleri ihmal edecekleri kaygısına dayanmaktadır.

Örneğin, ücretli bir işte çalışmayan kadınların %23.6'sı, çalışmama nedenleri arasında küçük çocuklarına bakmak zorunda olduklarını belirtmişlerdir. Bu oran, sayılan tüm nedenler arasında en yüksek olandır. Bunu, %18.2 ile ailedeki erkeklerin izin vermemesi, %18.1 ile iş bulamamak izlemektedir.

Ancak, halkın %93.6'sı çalışan evli kadınların kocalarının da ev işleri ve çocuk bakımını paylaşmaları gerektiğine inanmaktadır. Bu oran kadınlarda %97.7'e çıkmaktadır. Daha da ilginci, ev hanımlarının kocalarından maaş almaları gerektiği fikrine kadınların %21.4'ünün, erkeklerin ise %9.8'inin katılmasıdır.

Ücretli bir işte çalışan kadınların sorunlarını çözmek için devletin rol oynaması gerektiğini düşünenler de çoğunluktadır. Örneğin, devletçe kreş ve çocuk yuvaları açılmasını destekleyenler %95.6'dır. Çalışan kadınlar doğum yaptıklarında, bebeğe baba bakmak isterse, erkeğe ücretli izin verilmesini destekleyenler %52.7 ile şaşırtıcı bir orana ulaşmaktadır.

Eğitimi olmayan kadınlara devlet beceri kursları açsa ve kursları bitirenlere iş imkanları sağlasa, kadınların %59.9'u bu kurslara katılacağını söylemiştir. Bu bağlamda, halkın 97.1'i, kocalarının kötü muamele ettiği kadınlar ve çocukları için sığınma evleri açılmasını da desteklemektedir.

Son olarak, çalışmamızda "işyerinde cinsel taciz" vakalarını da değinilmiş, kendisi cinsel tacize uğramış kadınların bilgi vermekten çekinebilecekleri düşünülerek, kendilerini de zımnen içerecek biçimde sorduğumuz soruya %14.0 bu tür bir davranışa muhatap olmuş kadın "tanıdıkları" olduğunu belirtmiş, bu %14.0'ın %20.2'si şikayetçi olunduğunu, %48.1'i şikayetten sonuç alındığını, %50.9'u ise tanıdıkları kadının işten ayrılmak zorunda kaldığını belirtmiştir.

Ancak, bu bulgular son derece az kişinin bilgi vermesi nedeniyle anlamlı olmaktan uzaktır. Burada esas vurgulanması gereken, bu hususta konuşmama eğiliminin yaygın olmasıdır. İşyerinde cinsel taciz halkın çok büyük bir çoğunluğu tarafından kadınların işlerinde ilerlemelerini engelleyen bir unsur olarak görülmekte, engellemediğini düşünenlerin oranı Türkiye genelinde sadece %7.3'te kalmaktadır