Sayın Meslektaşlarım,

Açılmış bir çekişmeli boşanma davasında baro tarafından adli yardım kapsamında sonradan davacı erkek için vekil olarak görevlendirildim. Her iki taraf tanıklarını zamanında mahkemeye bildirmemelerine rağmen mahkeme bu tanıkları dinlemiştir. Mahkeme müvekkili daha fazla kusurlu görmesine rağmen bu evlilik birliğinin yürütülmesinde kamusal bir yarar görmediğinden lehimize boşanmaya karar vermiştir. Fakat kararda müvekkilin daha çok kusurlu olduğunu da açıkça belirtmiştir. Göstermelik olarak boşanmak istemeyen davalı kadın vekili aracılığıyla kararı istinafa taşımış ve istinaf boşanma kararını kaldırmıştır. Bu karar Yargıtay’ca da onanmıştır. Şimdi ise müvekkili yine eve kabul etmemektedir. Üzerime bir ev yaparsan ancak barışırım demektedir. Oturdukları ev kira olup kontrat müvekkilin üzerinedir. Kirayı da müvekkil ödemektedir. Kirasını ödediği eve girememektedir. Bu evliliğin bu şartlarda yürümesi imkânsız. Tekrar boşanma davası açacağız. Müvekkili eve kabul etmediğini tespit ettirmek için nasıl bir yol izlememizi tavsiye edersiniz. Karakola veya savcılığa şikâyet mi edelim. Aile Mahkemesi kanalı ile müvekkili eve kabul etmesi için bir ihtarname mi gönderelim. Bu ihtarnamede müvekkili eve kabul etmek istiyorsa bir haftalık kesin süre içerisinde durumu mahkemeye bildirmesini aksi halde hakkında boşanma davası açacağımızı ihtar etmeyi düşünüyorum. Aklıma başka türlü bir şey gelmiyor. Bir iki tanıkla kapıya gitse tatsızlık çıkacaktır. Zira telefonda kesinlikle birleşmeye yanaşmıyor. Katkınız için şimdiden teşekkürler.