Mesajı Okuyun
Old 05-01-2010, 13:31   #60
emrahcevik

 
Varsayılan

eğitimin ilköğretimden başlayarak yüksek öğretimi de içine alacak şekilde özelleştirilmesine, devletin bu alandan yavaş yavaş çekilmesine başından beri karşı oldum. hala da karşıyım.

türkiye'de verilen hukuk eğitimi maalesef yerlerde sürünüyor. burada devlet-vakıf ayrımı yapmanın mantığı yok. fakat devlet üniversitelerindeki derslerden geçmenin çok daha zor olduğu istatistiklere bakılarak ortaya konulabilir. örneğin herhangi bir devlet üniversitesinde idare veya ticaret hukuku gibi zor dersleri alan kişi sayısı bazen kontenjanın 3 hatta 4 katına çıkmaktadır. örneğin benim idare hukuku dersini ilk aldığım yıl 1106 kişi daha alıyordu. okulun kontenjanı ise 400'tü. vakıf üniversitelerinde okuyan arkadaşlar da bu tür istatistiki bilgiler verirlerse bir nebze olsun somutlaştırabiliriz savunduklarımızı. aynı şekilde hakimlik sınavını kazanan kişi sayısına bakıldığında vakıf üniversitelerinin oldukça alt sıralarda olduğu görülebilir. yine benzer diğer kurum sınavlarında da aynı durum vardır. spk, rekabet kurumu vs. gibi.

ama elimizde onlarca bu tür istatistik de olsa hangisinin daha iyi olduğunu ölçemeyebiliriz. ölçsek de buna karşı her türlü itiraz yapılabilir. ve haklı olabilir bu itirazlar.

vakıf üniversitelerinin olanaklarını devletle kıyaslamak abes olur. bazı vakıf okullarının imkanlarını, temizliklerini vs. görünce devletten utanıyorum. orada okuyan öğrencileri suçlamak ise son derece yanlıştır. vakıf üniversitelerinin en büyük sorunu dışarıdan hoca gelmesidir zaten. dışarıdan -dönemlik değil fakat günlük olarak- hoca gelmesi bir okul için iyi bir şey değildir. hukukta ve diğer disiplinlerde gelenek oluşturmak son derece önemlidir. ama bilinmesi gerekir ki, taşıma suyla değirmen dönmez.

ülkemizdeki hukuk eğitiminin durumunu, özellikle de vakıf-devlet okulu değerlendirmesini de çok çeşitli yönleriyle yaptığı için, içeriden bir hukukçu olarak prof. dr. kemal gözler den okumak isteyenler için linki aşağıya veriyorum:

http://www.anayasa.gen.tr/kuresellesme.htm

kemal gözler'in, ekteki yazıyı yazmadan önceki bir dönemde vakıf üniversitesinde çalışmış olduğunu da belirteyim.

yazı durumun ne kadar vahim olduğunu gösteriyor. sorun genel olarak sistem sorunudur. ve sistem güçlüden -yani bugün için gücün simgesi olan paraya sahip olandan- yanadır. asıl yanlışlık buradadır. vakıf okulları da bu bağlamda değerlendirilmelidir.

hukuk eğitiminin genel olarak ezbere dayandığına yönelik eleştiriler ise mesnetten yoksundur. bütün eğitim sistemi, sadece bizde değil, ezbere dayanır, dayanmak zorundadır. bizde eksik olan yeterince pratik yapma, dolayısıyla özümseme imkanının olmamasıdır. yasa maddesini bilmeden olayla ilgili nasıl yorum yapılabileceğini ise merak ediyorum.

not: imla hatalarını saymazsak çok vahim dilbilgisi yanlışlıklarının olduğu yazıları görünce hukuk fakültelerinde türkçe dersinin borçlar kadar önemli olması gerektiğine kanaat getirdim. bu kadar bozuk türkçeyle üniversiteye kadar gelebilmek ise bize has bir şey olsa gerek.